H

Haftasonu gezisi
Weekend tour

Halkla ilişkiler
Public relations (PR)
Geniş anlamda bir kuruluşun toplum ile karşılıklı anlayış sağlamak üzere giriştiği planlı ve sürekli çalışmaların bütünü olarak tanımlanan halkla ilişkiler, bir tanıtma ve tanınma sürecidir. Turizmde halkla ilişkiler, herhangi bir turizm ürününün, bir ülkenin, belirli bir bölgenin, seyahat veya konaklama işletmesinin pazarda başarı sağlayabilmesi açısından geniş tüketici kitleleri arasında yaygın olarak benimsenmesi ve tutunması yolundaki çalışmaları ifade eder. Halkla ilişkiler PR kısaltmasıyla anılır.

Ham ürün
Core product

hava gemisi
(ing: air ferry, fra: avion transbordeur, alm: Luftschiff)
Gerek yolcular, gerekse sürücüleri ile birlikte çeşitli motorlu veya motorsuz taşıt araçlarını bir hava alanından diğerine ulaştıran tarzda donatılmış uçak.

Hava sahası
(ing: airspace, fra: espace aérien, alm: Lufthoheitsraum)
Bir devletin yalnız kendisinin kullanma hakkı olduğu, başka devletlerin ancak ilgili devletten izin alarak yararlanabileceği gökyüzü parçası.

Hava taksiciliği
(ing: air taxi transportation, fra: avion-taxi, alm: Lufttaxi)
Hava ulaşımının düşük koltuk kapasiteli araç ile yapılması.

Hava taşıma senedi
(ing: letter of air transportation, fra: connaissement aérien, alm: Lufttransportbrief)
Havayoluyla taşımacılıkta malı gönderen tarafından düzenlenen, taşınan malla ilgili bilgileri içeren belge.

Hava taşımacısı
(ing: air transporter, fra: transporteur aérien, alm: Luftverkehrsgesellschaft)
Seyahat organizasyonu ve yolcu taşımacılığı yapan şirket.

Hava trafiği
(ing: air traffic, fra: trafic aérien, alm: Luftverkehr)
Hava koridorlarının hava taşıt araçları tarafından kullanılması.

Hava trafik kontrol birimi
(ing: air traffic control unit, fra: bureau de contrôle du trafic aé, alm: Luftverkehrskontrolle, f
Uçakların iniş ve kalkışları ile kendi bölgelerindeki hava trafiğinden sorumlu resmî kurum.

Havaalanı
(ing: airfield, fra: aérodrome, alm: Flugplatz)
Uçakların manevra yapması ve bakımı için özel surette düzenlenmiş kara alanı.

Havaalanı oteli
(ing: airport hotel, fra: hôtel de passagers, alm: Flughafenhotel)
Havaalanı civarında bulunan, genellikle yolcu durumunda olan konuklar ile havayolları personelinin kısa süreli kaldıkları otel türü.

Havale
(ing: money order, fra: mandat, virement bancaire, alm: Überweisung)
Postahane veya banka kanalıyla birisine para gönderme, yollama.

Hayat sigortası
(ing: life insurance, fra: assurance-vie, alm: Lebensversicherung)
Sigortalının ölümü halinde yakınlarına, belirli bir süre sonunda hayatta kalması durumunda ise kendisine, toplu bir para ödenmesini veya düzenli gelir sağlanmasını öngören sigorta türü.

Hayat standardı
(ing: standard of living, fra: niveau de vie, alm: Lebensstandard)
Birey, aile ve ülkenin ekonomik refah düzeylerini ölçmek için kullanılan kavram.

Hayır kurumu
(ing: charity institution, fra: institution de charité, alm: Wohlfahrtsinstitution)
Düşkünlere yardım amacıyla devlet ya da hayırsever kişiler tarafından oluşturulmuş kurum.

Hayrat
(ing: pious foundation, fra: oeuvres de bienfaisance, alm: wohltätige Stiftung
Halkın yararlanması için yapılan okul, han, çeşme gibi hayır yapılarına verilen ad.

Hayvanat bahçesi
(ing: zoo, fra: zoo, alm: Zoo)
Hayvanların bakımlarının sağlandığı ve güvenli mekânlarda ziyaretçilerin izlemesine sunulduğu yer.

Hedef kitle
(ing: target group, fra: cible, alm: Zielgruppe)
Verilmek istenen mesajın ulaşması hedeflenen, turistik ürünlerin özelliklerine ilgi ve ihtiyaç duyan, grup veya topluluk.

Hediye paketi
(ing: amenity kit, fra: sac de faveur, alm: Geschenkpaket)
'birinci sınıf' ya da 'business class' yolcuların sürekli olarak belirli uçak şirketlerini tercih etmelerinin sağlanması amacı ile bu şirketlere ait uçaklarda verilen lüks ve kullanışlı ürünlerden oluşan hediye paketi.

Hediyelik eşya
(ing: souvenir, fra: souvenir, alm: Andenkenartikel)
Genellikle el sanatı ürünlerinden oluşan, yapıldığı yörenin özelliklerini yansıtan ve hediye edilmek üzere satın alınan küçük çaptaki eşya, hatıra eşyası.

Hediyelik eşya mağazası
(ing: gift shop, fra: boutique de souvenirs, alm: Geschenkladen)
Hediyelik eşyaların satıldığı dükkân.

Helikopter istasyonu
(ing: helicopter landing ground, fra: héliport, alm: Hubschrauberlandeplatz)
Bir helikopter seferi için bağlantıyı sağlayabilecek şekilde yapılmış ikinci derecede önemi olan alan.

Herbaryum
(ing: herbarium, fra: herborium, alm: Herbarium)
Kurutulmuş bitki müzesi.

Hesap kesme
(ing: check-out payment, fra: régler sa note, alm: Rechnung bezahlen)
Konaklamanın yapıldığı tesisten ayrılmadan önce, kalınan süre boyunca tahakkuk eden geceleme ve yeme- içme masraflarının ödenmesi.

Hesap pusulası
(ing: bill, fra: addition, alm: Aufstellung der Rechnung)
Ödenecek bedeli gösteren belge.

Heykel
(ing: statue, fra: statue, alm: Statue,
Taş, kil, alçı ve metal gibi maddelerden yontularak, kalıba dökülerek veya yoğrulup pişirilerek meydana getirilen sanat eseri.

Hidroterapi
(ing: hydrotherapy, fra: hydrothérapie, alm: Hydrotherapie)
Suyla yapılan kür.

Hijyen
(ing: hygiene, fra: hygiène, alm: Hygiene)
Sağlığı korumak ve devam ettirmek için yapılan temizlik ve bakım işlemlerinin tümü, sağlık bilimi.

Hinterland
(ing: hinterland, fra: arrière-pays, alm: Hinterland)
Kıyı şeridinin arkasındaki bölge.

Hipodrom
(ing: hippodrome, fra: hippodrome, alm: Hippodrom)
Araba ve at yarışları veya binicilik çalışmaları için kullanılan alan.

Hisar
(ing: fortress, fra: forteresse, alm: Festung)
Bir kenti korumak için taştan yapılmış yüksek duvarlı ve kuleli, etrafında hendek bulunan küçük kale.

Hisse
(ing: share, fra: action, alm: Aktie)
Sahiplerine dağıtılan kârdan pay alma hakkı veren, şirketin eşit bölümlere ayrılmış nominal sermayesinin her bir payı.

Hiyerarşik satış örgütlenmesi
(ing: multilevel sales organization, fra: organisation hiérarchique de ve, alm: vielschichtige Verkaufsorganisa)
Satışta birden fazla düzeyde karar biriminin yer aldığı satış organizasyonu.

Hız kapanı
(ing: speed trap, fra: ralentisseur, alm: Radarfalle)
Trafik polisinin, karayolunda mevzuata aykırı biçimde hız yapan sürücüleri yakalamak üzere, yolun belli noktasında, caydırıcı amaçla konuşlanması.

Hizmet
(ing: service, fra: service, alm: Dienstleistung,)
Bir ihtiyacı veya talebi karşılamak için yapılan iş ya da harcanan emek gibi maddî varlığı olmayan, üretildiği anda tüketilen ekonomik faaliyet.

Hizmet çeşidi
(ing: kind of service, fra: type de service alm: Dienstleistungsart, f
Yapılan işin çeşidi.

Hizmet dışı
(ing: out of service, fra: hors service, alm: außer Betrieb)
Faal olmama.

Hizmet ücreti
Handling fee Hizmet kalitesi
(ing: service quality, fra: qualité de service, alm: Leistungsqualität
Yapılan işin kalitesi. Hizmet sektörü
(ing: service sector, fra: secteur tertiaire, alm: Dienstleistungsbereich)
Ulaştırma, turizm, ticaret, haberleşme ve bankacılık gibi bir ekonomide hizmet üreten tüm kişi ve kuruluşlar. Hizmet yatırımı
(ing: service industry investment, fra: investissements du secteur tert, alm: Dienstleistungsinvestition)
Hizmet sektörüne yapılan yatırım.

Hot springs tourism
(Bkz. Thermal turizm)

House Keeper Raporu
(Bkz. Günlük Oda durum Cetveli)


Konular