K

Kahya
Stewarding
Konaklama tesislerinin yiyecek-içecek bölümünde satın alma, üretim ve bulaşık mahallerinin yıkanması, üretim alanının düzenlenmesini gerçekleştiren alt bölüm.

Kamara yatağı
Berth
Gemilerde kamara yatağı

Kamu Arazisinin Tahsisi
Allocation of Public Land, Land allocation
Turizm yatırımlarının ülke ekonomisine uygun biçimde ve uygun yerlerde yapılmasını sağlamak ve yatırımcılara yardımcı olmak amacıyla hazine ve orman arazilerinin uzun sürelerle turistik tesis yatırımlarına tahsisi mümkün, olabilmektedir. Turizm konaklama tesisi yatırımları için en çok 49 yıl, kampingler için en çok 20 yıl süreyle kamu arazisi tahsisi yapılabilmektedir.

Kamu Arazisinin Turizm Yatırımlarına Tahsisine İlişkin Yönetmelik
Regulation for the Allocation of Public land for Tourism İnvestments:

Kapasite
Capacity

Kapı müşterisi
Walk-in
Konaklama tesisine önceden rezervasyonu olmadan gelen müşteri.

Kaplıca maden suyu kaynağı,
Spa

Kaplıca oteli, termal otel
Thermal hotel

Kapsamlı bireysel tur (BT)
Individual inclusive tour (IT)

Kapsamlı charter turu
Inclusive tour charter (ITC)

Kapsamlı tur
All inclusive package
Turistlerin gezilerini yapabilmeleri için gerekli tüm ihtiyaçlarının karşılandığı bir tur şekli.

Kapsamlı grup turu
Group inclusive toru

Kapsamlı tur ücreti
Inclusive tour basing fare

Kar-zarar tablosu.
Profit-lost statetment

Kasiyer Raporu
Birden çok satış noktası olan turistik işletmelerde, eğer yazarkasa kullanılmıyorsa herbir satış noktasında doğan hasılatın özet şekilde hazırlanmasını ve muhasebeye intikalini sağlayan rapor. Başlangıç noktası adisyon fişi olan bu raporda satışların türü ile birlikte satışlardan yapılan indirimlerine, bedelinin ne şekilde tahsil edildiğine ilişkin bilgiler de bulunmaktadır. Kasiyer raporu herbir gelir getiren ünite için ayrı ayrı düzenleneceği gibi sabah, öğle ve akşam satışları için de ayrı ayrı düzenlenebilir.

Kat hizmetleri bölümü
Housekeeping
Konaklama tesislerinde, odalar bölümünün en faal kısmı olan Kat hizmetleri bölümü olup odaların ve kat hizmetleri mekanlarının, dekorasyonu,bakımı, temizliği ve düzeninden sorumludur. Konaklama tesislerinde odaların yeni güne ve yeni müşterilere hazırlanmasından sorumlu bir bölümdür.
Kat hizmetleri bölümünün fonksiyonları:
Kat hizmetlerinin fonksiyonlarını, bir konaklama tesisinde odalar bölümünün temizliğinin, temizliğin sürekliliğinin, sağlık kurallarına uygunluğunun konukların kendi evlerindeki rahatlığını ve güvenliğini gerçekleştirecek şekilde sesizlikle yürütülmesi olarak tanımlanabilir.

Kat Hizmetlerinin organizasyon yapısı:
Kat hizmetlerinin yapısı işletmenin büyüklüğü ile yakından ilişkilidir, çünkü işletme büyüdükçe çalışan personel sayısı fazlalaşacak ve buna bağlı olarak örgütsel yapı da genişleyecektir.
Büyük bir işletmede kat hizmetleri şu personelden oluşur:

-Genel Kat Yöneticsi (Executive Housekeeper-Erkekse Executive Gourvemant),
-Genel Kat Yöneticisi Yardımcısı (Assitant Housekeeper veya Assistant Gourvenant),
-Kat Şefleri (Floor Supervisor),
-Bayan Kat Görevlisi (Maide),
-Erkek Kat Görevlisi (Vale),
-Meydancı (Houseman),
-Çamaşırhane Şefi (Linen Room Keeper),
-Yıkayıcılar ( Washers),
- Ütücüler ve diğerleri (Amendants),
-Merkalayıcılar ( Seamstrees),
-Taşıyıcılar (Valet)

Kat mülkiyeti
Comdonium

Kervansaray
Caravansarai

Kırsal rekreasyon
Kırsal rekreasyon faaliyetleri aslında kırsal kökenli değil, tersine şehirden çıkmış, ancak geniş arazi kullanımı ve bazı doğal özellikler gerektirdiğinden kırsal alanlarda yapılan rekreasyon faaliyetleridir. Açık havada yapılabilen ancak doğal ortamdan ayrılan tenis, golf, vb. faaliyetler de şehir içi faaliyetlerden farklıdır.

Kış sporları ve kayak merkezi
Winter sports and skiing center

Kıyı çizgisi
Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda taşkın durumları dışında suyun karaya değdiği noktaların birleşmesinden oluşan çizgidir.

Kıyı kenar çizgisi
Deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda kıyı çizgisinden sonra bunların tamamlayıcısı olarak kara yönünde devam eden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çalılık, taşlık, sazlık ve bataklık alanların doğal sınırıdır.

Kıyı bandı, kıyı şeridi
Coastal band

Kıyı
Regulation Concerning the İmplementation of the Coastal Law

Kitle turizmi, mas turizm
(Bkz. Sosyal turizm)

Klimatizm
Climatism
Açık ve temiz havanın şifa verici etkisinden yararlanmak için, dağ istasyonlarında ve deniz kenarında uygulanan bir tedavi yöntemidir. Temiz hava tedavisi de denilmektdir.

Know-How
Know-How
Know-how, insanoğlunun hem çalışma, hem de dinlenme yaşamını en fazla etkileyen bir üretim faktörü olmuştur. Turizmde know-how, turistik mal ve hizmet üretmek için kullanılan yöntem, işlem, makina ve techizattan oluşan sistemlerdir.

Koltuk başı maliyet
Seat cost

Konaklama Belgesi
Registration Card
Bir tesise konaklamak için gelen müşteriye ilk doldurtulan ve mşterinin ilk tanındığı belgedir. Kartın ön yüzü müşteriyi tanıtmakla birlikte, arka yüzüne kendisine yapılacak olan özel işlemler de not edilebilir, İndirim oranları veya özel fiyatlar vb..

Konaklama Endüstrisi
Hotellier, accomodation industry
Konaklama endüstrisi insanların kendi konutlarının bulunduğ yer dışında değişik nedenlerle yaptıkları seyahatlerde birinci planda geçici konaklama, ikinci planda yeme-içme gibi zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için mal ve hizmet üreten ticari nitelikteki işletme faaliyetleridir.

Konaklama işletmeleri
Konaklama işletmeleri turistlerin geçici konaklama, yeme-içme, kısmen eğlence ve diğer sosyal ihtiyaçlarını karşılayan işletmelerdir. Turistlerin seyahat şekilleri, gelir düzeyleri, zevkleri ve turizm şekilleri ile işletmelerin kurulacakları mahallerin farklılıkları konaklama işletmelerinin farklılaşmasına yol açar.

Kontenjan anlaşması
Contigent rate agreement tour series aggrement

Koruma alanları
Taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının muhafazaları veya tarihi çevre içinde korunmalarında etkinlik taşıyan korunması zorunlu alanlardır.

Kritik Yol (Yörünge) Yöntemi
Critical Path Method (CPM)

Kruvaziyer
Belirli bir süre içinde yolcuların gezme, eğlenme, dinlenme ihtiyaçlarını birlikte sağlayan ve kapsamlı bir örganizasyonu gerektiren gemi turu.

Kuruluş yeri teorisi
Location theory

Küçük ölçekli tesis, düşük kapasiteli tesis
Small-size facility

Kültür var lıkları
Tarih öncesi ve tarihi devirlerlera ait bilim, kültür, d in ve güzel sanatlarla ilgili olan yer üs tünde, yer altında veya su altındaki bütün taşınır ve taşınamaz varlıklardır.

Kürist
Tedavi olmak veya zindelik kazanmak amacıyla turizm hareketine k atılan kimse

Kafe
ing: coffee shop, fra: café alm: Café
gün boyu açık, kahve, çay ya da hafif yiyecek satılan yer.

Kafeterya
(ing: cafeteria, fra: cafétéria, alm: Cafeteria)
süratli, temiz, kaliteli yeme-içme hizmetinin müşteriye garson servisi olmaksızın sunulması.

Kahvaltı
(ing: breakfast, fra: petit déjeuner, alm: Frühstück)
meyve suyu, süt, sütlü kahve, kahve, çay veya kakao, ufak ekmek veya tost, tere yağ, reç el veya bal, peynir, zeytin, isteğe göre yumurtadan oluşan sabah ya da iki öğün arası v erilen hafif yemek.

Kahvehane
ing: cafe, fra: maison de café a lm: Kaffehaus, n
çay, kahve, çeşitli meşrubatlar içilen, tav la ve kağıt oyunları oynanan yer, kahve.

Kale
ing: castle, fra: citadelle alm: Burg, f
düşmana karşı savunma amacıyla ana yollar üzerinde, ken tlerde, geçit ve boğazlarda yapılan kalın duvarlı, burçlu ve mazgallı yapı.

kalıcı göçmen
ing: permanent immigrant, fra: immigrant p ermanent alm: permanenter Immigrant, m
bir ülkede göçmen olarak bulunan ve kalma k durumunda olan kişi.

Kalite
ing: quality, fra: qualité alm: Qualität, f
turistik deneyimd e, turistik ürün ve yaşamda nitelik.

Kambiyo
ing: currency exchange, f ra: change alm: Devisenhandel, m
dövizin veya dövizle yazılı senetlerin alım satım ı ve değiştirilmesi işlemleri.

kambiyo bürosu
ing: exchan ge office, fra: bureau de change alm: Wechselstube, f
yabancı paralar ın değiştirildiği yer.

Kamp
ing: camp, fra: camp, m, alm: Lager, n
açık alanlarda, kısa süreli kalmak veya yaşamak için kurulu çadır.

Kampanya
ing: campaign, fra: campagne alm: Kampagne, f
propaganda amacıyla belli bir dön em için sürdürülen her türlü siyasî ya da ekonomik girişim.

Kampçı
ing: camper, fra: campeur alm: Camper, m
kamp yapan turist.

kampçı pikabı
ing: camper pickup, fra: pickup de campeur alm: Lieferwagen für Campzu behör, m
gerektiğinde yatmaya elverişli ve kamp gereçlerinin muhafaza edilebildiği özel arka bölümü bulunan, ulaşım aracı türü.

Kamping
ing: camping, fra: camping alm: Camping, n
karayolları güzergâhı ve yakın çevrelerinde , kent girişlerinde, deniz, göl, dağ gibi doğal güzelliği olan yerlerde ku rulan ve genellikle turistlerin kendi imkânlarıyla geceleme, yeme-içme, dinlenme, eğ lence ve spor ihtiyaçlarını karşıladıkları tesis.

kamping alanı
ing : campsite, fra: terrain de camping alm: Campingplatz, m
çadır kurmaya elveriş li açık alan.

Kamu
ing: public, fra: public alm: Öffentlichkeit , f
halkın ve devletin bütünü.

kamu arazisi
ing: public land, fra : terrain public alm: staatliches Land, n
devletin hüküm ve tasarrufu altındaki arazi.

kamu işletmesi
ing: public enterprise, fra: entreprise publi que alm: Staatsunternehmen
sermayesinin tamamı veya çoğunluğu devlete ait, yönetimi devletin elinde bulunan işletme.

kamu kampı
ing: state ow ned holiday establishme, fra: établissement de vacances des A, alm: öffentliche Ferie n- und Sportei
kamu kurumlarına ait, bu kurumların personelinin düşük ücretle tati l yapmaları için kurulmuş yazlık tesis.

kaplıca izni
ing: thermal spring exploitation, fra: licence d'exploitation des sour, alm: Th ermalquellen- Konzession, f
bir termal kaynağın tedavi amaçlı b ir tesiste kullanımı için T.C. Sağlık Bakanlığı'nca verilen izin.

Kâr
ing: profit, fra: profit alm: Profit, m
herhangi bir ekonomik olayda bir av antaj, kazanç, yarar veya maddî değerdeki artışı ifade eden kavram.

Karantina
ing: quarantine, fra: quarantaine alm: Quarantäne, f
bulaşıcı bir h astalığın yayılmasını önlemek amacıyla uygulanan tecrit.

Karasuları
ing: territorial waters, fra: eaux territoriales, f.pl, alm: Hoheitsgewässer , pl
bir devletin kıyıları boyunca egemenliği altında tuttuğu su şeridi.

Karavan
ing: caravan, fra: caravane alm: Wohnwagenanhänger, m
ev şekl inde düzenlenmiş, açık havada kalmaya elverişli, römorku bulunan veya motorla çekilebil en turizm taşıt aracı.

karayolu haritası
ing: road map, fra: c arte routiére alm: Straßenkarte, f
yerleşim yerlerini, aralarındaki mesafeleri v e ulaşım yollarını gösteren bir düzlem üzerine basılmış harita.

Kargo
ing: cargo, fra: cargaison alm: Fracht, f
genellikle uçak ya da öteki taşıt araçları ile gönderilen ufak paket veya eşya.

kargo etiketi
(ing: cargo label, fra: étiquette de cargaison, alm: Frachtetikett)
kargonun üzerine yapıştırılan, konşimento numarasının, ağırlığının ve varış noktasını n belirtildiği etiket.

kargo uçağı
ing: cargo plane, fra: avion cargo alm: Frachtflugzeug, n
yük nakleden, kısmen yolcu da taşıyan uçak.

karşılıksız turizm talebi
ing: latent tourism demand, fra: demande latente de tourisme alm: offenbleibende Tourismusnachfra
karşılayacak uygun bir ürün bulu nmayan turizm talebi.

kart anahtar
ing: keycard, fra: passe magnét ique alm: Schlüsselkarte, f
kredi kartlarına benzeyen, manyetik özelliği olan, o tel odaları veya gemi kabinleri için güvenlik nedeni ile anahtar yerine kullanılan küçü k plastik kart.

Kartografya
ing: cartography, fra: cartographie alm: Kartographie, f
haritacılık.

Kartpostal
ing: postcard, fra: c arte postale alm: Postkarte, f
ince kartondan yapılmış, bir yüzü resimli, diğer yüzü not ve adres yazmak için açık bırakılmış posta kartı.

kat görevlis i
ing: roommaid or valet, fra: femme de chambre, fi valet de c, alm: Etagend iener, m
otellerde odaları temizleyen ve düzenleyen bayan veya erkek eleman.

katalitik turizm kalkınması
ing: catalytic tourism development, f ra: développement de tourisme catal, alm: katalysierende Tourismusentwick
belirli b ir kişi veya kuruluşun yatırımı esas alınarak, onun çevresinde geliştirilen girişimler bütünü.

Katalog
(ing: catalogue, fra: catalogue, alm: Katalog)
kitaplıktaki yayınları veya belli bir daldaki gereçleri nitelikleri bakımından tanıtmak ve arandıklarında bulunmalarını sağlamak için yer numaralarını belirterek h azırlanmış kitap, defter veya fişten oluşan bütün, fihrist.

Katamaran
(ing: catamaran, fra: catamaran, alm: Katamaran)
iki gövde üzerine o turtulmuş tekne.

katı atık
ing: solid waste, fra: déchet solide alm: Festabfall, m
katı özelliklerini taşıyan her türlü atık madde.

k atılım bildirgesi
(ing: itinerary participation instruc, fra: confirmation du p rogramme, alm: Teilnehmerinstruktion)
yolculara veya temsilcilere gönderilen, seyahat organizasyonuna ilişkin tarih, zaman ve diğer ayrıntılı bilgileri teyit eden mektup.

katlı otopark
ing: floor parking, fra: parking à étages alm: Parkhaus, n
otomobillerin park etmesi için özel olarak yapılmış çok katlı ya pı.

katma değer
ing: value added, fra: valeur ajoutée alm: Mehr wert, m
bir kuruluş için, ürettiği mal veya hizmet fiyatının, o mal veya hizme ti kendisine devredenlere ödediği miktarı aşan kısmı.

katma değer vergisi
ing: value added tax, fra: taxe sur la valeur ajoutée alm: Mehrwerts teuer, f
hizmet veya bir malın üretim ve dağıtım safhalarında, her bir aşama iç in eklenen değere idarenin getirdiği vergi.

katma değer yaklaşımı
in g: value added approach, fra: partenariat pour le produit tou, alm: Annäherungsmethode für Mehrwert
turizm ürününün tek bir kaynaktan oluşturulması yerine, bölgesel katkılarla zenginleştirilmesi yöntemi.

kaya mezarlığı
ing: rock ce metery, fra: tombe rupestre alm: Felsengrab, n
eski çağlarda kayalara oyula rak yapılmış mezar topluluğu veya bunların kalıntıları.

kayak asansörü
ing: ski lift, fra: remonte-pente alm: Skilift, m
kış sporları istasyonl arında, kayakçının tek ya da çift yayla, asılarak karlı bir yamacı zahmetsizce çık masına yarayan sistem.

kayak pisti
ing: ski run, fra: piste de s i alm: Skipiste, f
kar üstünde sportif amaçla düzenlenmiş iniş yolu.

kayak turizmi
ing: kayaking tourism, fra: tourisme de kayak alm: Kayak- Tourismus, m
'kayak' denilen eskimo tipi tekne ile yapılan su sporunu konu alan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü.

Kayık hane
ing: boathouse, fra: garage à bateaux alm: Boothaus, n
kayı kların çekildiği, korunduğu üstü örtülü yer.

kayıp eşya
ing: lo st property, fra: objet trouvé alm: verlorengegangener Gegenstand,
kayıp, çalınmış veya yanlış adrese gönderilmiş eşya.

kılavuz arabası< br>ing: leading car, fra: car-pilote alm: Leitwagen, n
kişi veya grupla ra yol gösteren ve içinde bir rehberin bulunduğu araba.

Kilim
ing : kilim, woven matting, fra: kilim alm: Kelim, m
döşeme, divan gibi yerlere serilen, genellikle desenli, havsız, kalın kıl veya yün dokuma.

kına
ing: henna night, fra: soirée de henné dans la traditi, alm: Henna-Nacht, f
düğünden bir gece önce, bayanların kendi aralarında, gelinin parmaklarına k ına yakarken kız evinde yapılan geleneksel eğlence.

kır oteli
(ing: countryside hotel, fra: gîte rural, alm: regional/bäuerlich eingerichtet)
bölgesel ya da kırsal nitelikteki otel.

kır yemeği
ing: picn ic, fra: pique-nique alm: Picknick, n
dışarıda, genellikle kırda, çimler üzerine oturularak yenilen yemek.

Kiralamak
ing: leasing, fra: location alm: mieten
kira ile tutmak.

kiralık oto hizmeti
ing: rent a car service, fra: service de location de voitures, alm: Le ihwagendienst, m
belirli bir süre için, bir sözleşme çerçevesinde, şoförlü veya şoförsüz olarak tutulan taşıt.

kiralık otobüs servisi
ing: rent a bus service, fra: service de location de cars, m, alm: Leihbusdienst, m
şoförlü veya şoförsüz, minübüs veya otobüslerin, bir sözleşme ile özel olarak kiralanması işi.

kırılacak eşya
(ing: fragile, fra: fragile, alm: zerbrechliche Ware)
kolay ve çabuk kırılan eşya.

Kirlilik
(ing: pollution , fra: pollution, alm: Verschmutzung)
insan yaşamının gerektirdiği faaliyetler sonunda, halkın yoğun olduğu yerlerde, çevrenin, havanın, suyun, yiyeceklerin kirlenmesi, gürültü ve kötü kokuların oluşması.

kırmızı halı uygulaması
(ing: red carpet treatment, fra: dérouler le tapis rouge, alm: rotokollstufe, Roter Teppich)
protokol gereği özel formalite biçimi.

kırsal turizm
(ing: rural tourism, fra: tourisme rural, alm: Ruraltourismus)
gelişmiş ülkelerin modern yaşamından bunalanlar için bir alternatif olarak ortaya çıkan, kış şartlarına uyum sağlamayı ve kırda yaşayanlarla birlikte üretim faaliyetleri etkinliklerine katılmayı esas alan turizm türü.< br>
kısa mesafe mekik servisi
ing: shuttle service, fra: service de nave te alm: Pendelverkehr, m
iki yakın nokta arasında sürekli taşıma hizmeti verme şe kli.

kısa süreli ikamet
(ing: transient stay, fra: halte, alm: Kurzau enthalt)
asıl destinasyona giderken güzergâh üzerindeki bir yerde yapılan kısa süreli mola.

kitle iletişimi
(ing: mass communication, fra: communication de masse, alm: Ma ssenkommunikation)
halka basın, yayın yoluyla bilgi dağıtma.

kitle iletişim aracı
(ing: mass communication means, fra: moyen de communication de masse, alm: Massenkommunikationsmittel)
bir toplumda, kişilerin haber almasını sağlayan televizyon, radyo, gazete, dergi, İnternet gibi araçlar bütünü.

kitle iletişim kurumu
(ing: mass communication institution, fra: institution de communication de mass alm: Institution für Massenkommunika)
bir toplumda kişilerin haber almasını sağlayan televizyon, radyo, gazete, dergi gibi araçları işleten kurum.

kitle turisti
(ing: mass tourism co nsumer, fra: consommateur de tourisme de mas, alm: Massentourismusverbrauc her)
tur operatörleri tarafından kitle turizm esasına göre düzenlen en turlara katılan kişi.

kitle turizmi
(ing: mass tourism, fra: tour isme de masse, alm: Massentourismus)
önceden organize edilmiş, her şey dahil götürü fiyatı belli, grup halinde ve devamlı olarak belirli yerlere, seyahat organiz atörü firmalarca düzenlenen turizm türü.

kıyı kenar çizgisi
ing: shore edge line, fra: ligne de rivage alm: natürliche Küstenbildung, f
deniz, tabiî ve sunî göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünden su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık,kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırı.

kıyı oteli
(ing: resort hotel, fra: hôtel balnéaire, alm: Strandhotel)
dinlenmek, deniz ve güneşten yararlanmak isteyenlerin konakladıkları otel türü.

kıyı turizmi
(ing: coastal tourism, fra: tourisme balnéaire, alm: Küstentourismus)
denize bakan arazilerin gelişmesini etkileyen deniz suyu etkinliklerinden yararlanma turizmi.

konaklama sektörü
(ing: accommodation sector, fra: hôtellerie, alm: Beherbergungssektor)
otel, motel, pansiyon, tatil köyü vb. işletme sektörünün tümü.

kongre merkezi
(ing: congress center, fra: palais de congrès, alm: Kongreßzentrum)
kongre vb. toplantıların düzenlendiği yer.

kongre öncesi veya sonrası tur
(ing: pre/post convention tour, fra: extension, alm: Vor/Nachkongreßtour)
kongre ana programının önüne veya sonuna eklenen, istekliler tarafından ekstra bir ödemeyi gerektiren, tur.

kongre turizmi
(ing: convention tourism, fra: tourisme de congrès, alm: Kongreßtourismus)
kongre, konferans, seminer, toplantı gibi amaçlarla yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü.

Konjonktür
(ing: conjuncture, fra: conjoncture, alm: Konjunktur)
ekonomik hayatın yükselme ve alçalma yönünde gösterdiği inişli çıkışlı, dalgalı hareketlerin tümü.

Konkord
ing: concorde, fra: concorde alm: Concorde, f
supersonic yolcu uçağı.

Konşimento
ing: airway bill, bill of lading, fra: connaissement alm: Frachtkostenrechnung, f
kargo sevk belgesi.

Konsolos
ing: consul, fra: consul alm: Konsul, m
yabancı ülkelerdeki vatandaşların belirli konulardaki başvurularının gerektirdiği işlemleri yapmak üzere devletin yurtdışına atadığı görevli.

Konsolosluk
ing: consulate, fra: consulat alm: Konsulat, n
konsolosluk işlemlerinin yürütüldüğü bina.

konsome kâse
ing: consomme cup, fra: tasse à consommé alm: Suppenschale, f
et suyu ya da tanesiz çorbaların servisinde kullanılan iki kulplu porselen kap.

Konteyner
ing: container, fra: container alm: Container, m
içerisine kargoların konduğu her türlü kap.

kontinental kahvaltı
ing: continental breakfast, fra: petit déjeuner continental alm: Kontinentalfrühstück, n
sıcak içeceklerden biri, meyve suyu, tereyağı, reçel ve ekmekten oluşan kahvaltı.

kontrol kulesi
ing: control tower, fra: tour de contrôle alm: Kontrollturm, m
uçakların iniş ve kalkışlarını düzenleyen kule.

Konvoy
ing: convoy, fra: convoi alm: Konvoi, m
aynı yere gitmekte olan taşıt araçları veya yolcu grubu, kafile.

Köprü
ing: bridge, fra: pont alm: Brücke, f
bir engelle birbirinden ayrılmış iki yakayı birleştiren veya trafik akımının diğer bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan yapı.

Koruma
ing: conservation, fra: conservation alm: Konservierung, f
tarih veya sanat değeri taşıyan yapıların ya da kent parçalarının yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli önlemleri alma.

koruma amaçlı imar plânı
ing: reconstruction plan for protect, fra: plan de reconstruction à but de, alm: wertschützender Bebaungsplan, m
kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre korunmaları ilân edilen yerlerde yapılan imar plânı.

koruma bölgesi
ing: protection area, fra: zone de protection alm: Naturschutzgebiet, n
kültür ve tabiat varlıklarının korunması mevzuatına göre koruma altına alınan alan.

Köşk
ing: pavillion, fra: pavillon alm: Villa, f
bahçe içinde yapılmış gösterişli ev.

Kozmopolit
ing: cosmopolitan, fra: cosmopolite, alm: Kosmopolit, m
çeşitli uluslardan insanları barındıran.

kritik kitle
ing: critical mass, fra: masse critique alm: Massenkriterium, n
turizmde uygulanabilirlik ve kârlılık gereği, ulaşılması gereken niteliksel ve niceliksel talep düzeyi.

kritik yoğunluk kavramı
ing: critical mass concept, fra: concept de masse critique alm: Massenkonzeptkriterium, n
doğal değerlerin turizmde kullanımında, yerel makamların alacakları kararları etkilemesi gereken yoğunluk limiti.

kruvaziyer turizmi
ing: cruise tourism, fra: tourisme de croisière alm: Kreuzfahrttourismus, m
gemiler ile iki veya daha fazla liman arasında yapılan turistik gezi.

Kubbe
ing: dome, fra: coupole alm: Kuppel, f
bir yapının küresel tavanı.

Küçük Asya
ing: Asia Minor, fra: Asie Mineure alm: Kleinasien
Anadolu.

küçük destinasyon
ing: mini destination, fra: mini destination alm: Zwischenziel, n
ulaşılması hedeflenen mekâna gitmeden önce turisti bir süre oyalayabilecek kısıtlı imkân ve aktiviteleri olan yer.

küçük ölçekli işletme
ing: small business, fra: petite entreprise alm: Kleinbetrieb, m
iş hacmi belli bir büyüklüğün üzerine çıkmayan, aile geçimini sağlayacak boyutta işletme.

kudret mesafesi
ing: power distance, fra: distance de pouvoir alm: Machtabstand, m
kültürler, ev sahibi ve ziyaretçi toplulukları arasında güç ve statü farklılıklarını koruma ve özendirme derecesi.

Kulaç
ing: fathom, fra: brasse alm: Faden, m
1830 cm. lik, özellikle suyun derinliğini ölçmek için kullanılan uzunluk ölçü birimi.

kulaktan kulağa reklâm
ing: word -of-mouth advertising, fra: bouche à oreille alm: Werbung von Mund zu Mund, f
tüketicilerin olumlu izlenimlerini anlatmaları yoluyla, ürün ve hizmetlere talebin artması.

Külliye
ing: social complex, fra: complexe à but social alm: Moscheenkomplex, m
bir camiin etrafında cami ile birlikte yapılmış medrese, imaret, sebil, kütüphane, hastane gibi yapıların tümü.

Kültür
ing: culture, fra: culture alm: Kultur, f
tarihî ve toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddî ve manevî değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan araçların bütünü.

kültür değişimi
ing: cultural exchange, fra: échange culturel alm: Kulturaustausch, m
kendi kültüründen değişik kültürlere sahip yer, yöre ve ülkelere seyahat yapan insanlarla, onların gittikleri yerdeki insanların birbirlerinin kültürlerinden etkilenmeleri durumu.

kültür evi
ing: cultural center, fra: centre culturel alm: Kulturzentrum, n
kültür merkezi.

kültür iletişimi
ing: cultural communication, fra: communication culturelle alm: kulturelle Kommunikation, f
kültürel haberleşme.

kültür şoku
ing: cultural shock, fra: choc culturel alm: Kulturschock, m
turistlerin ya da yöre halkının, karşı tarafın davranış biçimine gösterdikleri tepkilerin bütünü.

kültür turizmi
ing: cultural tourism, fra: tourisme culturel alm: Kulturtourismus, n
değişik kültürleri tanımak, tarihî yer ve olayları incelemek için yapılan özel ilgi seyahatlerinin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü.

kültür varlığı
ing: cultural assets, fra: patrimoine culturel alm: Kulturbesitz, m
tarih öncesi ve tarihî devirlere ait bilim, kültür, din ve güzel sanatlarla ilgili, yer üstünde, yer altında ve su altındaki bütün taşınır ve taşınmaz varlıklar.

kültür ve sanat eserlerinin kas
ing: vandalism, fra: vandalisme alm: Vandalismus, m
turistlerce, müze ve ören yeri ziyaretinde, tarihî değeri olan eserlerin kasıtlı olarak yaralanması veya çalınması.

kültürel kibir
ing: cultural arrogance, fra: arrogance culturelle alm: kulturelle Arroganz, f
turistlerin yöre halkının adetlerini hor görerek, kendi kültürel kurallarını sürdürme ısrarı.

kültürel kimlik
ing: cultural identity, fra: identité culturelle alm: kulturelle Identität, f
bir kişi, bir yer, bir olay ya da bir eşya üzerindeki kültür özelliklerinin bütünü.

kültürel miras
ing: cultural heritage, fra: héritage culturel alm: Kulturerbe, n
bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal kalıntıları.

kültürel tanıtım
ing: cultural information, fra: promotion culturelle alm: kulturelle Bekanntmachung, f
bir ulusun nesilden nesile geçen tarihî ve toplumsal değerlerinin tanıtımı.

Kümbet
ing: large tomb, fra: monument funéraire alm: kleiner Kuppelbau, m
dört köşeli, çok köşeli veya yuvarlak biçimli, içten kubbe, dıştan piramit veya konik külâhlı çadır sanatının mimariye geçmiş mezar yapıtı.

küme yaklaşımı
ing: cluster approach, fra: approche de groupe alm: Gruppenannäherung, f
ortak bir amaca yönelik değişik projelerin önceliklerinin gerçekleştirilmesi yolu ile toplu yarar sağlanması.

Kür
ing: cure, fra: cure alm: Kur, f
bazı hastalıkların tedavisinde, belli yerde, belirli bir süre kalmak suretiyle, kullanılan yöntem ve tekniklerin tümü.

küresel ısınma
ing: global warming, fra: réchauffement global alm: globale Erwärmung, f
dünya yüzeyindeki ısının 'sera etkisi' sonucunda giderek artması ve buna bağlı olarak önemli iklim değişiklikleri meydana gelmesi şeklindeki coğrafî oluşum.

Küreselleşme
ing: globalization, fra: globalisation alm: Globalisierung, f
dünya üzerindeki ulusların ekonomi, politika ve iletişim bakımlarından birbirine yakınlaşması, bütünleşmeye doğru gitmesi.

Kürsü
ing: lectern, fra: chaire alm: Sprechpult, n
konferans salonlarında, konferansı veren kişilerin konuşma yaptıkları, üzerine konuşma notları vb. dökümanlarını koydukları, konum olarak yüksekte bulunan konuşma yeri.

Kurutma
ing: drying, fra: drainage alm: Austrockung, f
deniz, göl ve ırmak kıyılarına kanal, set ve benzeri yapay engeller koymak yoluyla sığ yerlerdeki suların çekilmesini sağlama işi.

Kurye
ing: courier, fra: courrier alm: Kurier, m
turist gruplarına seyahatlerde eşlik eden ya da düzenlemeler yapan görevli.

kuş gözlemciliği
ing: bird watching, fra: ornithologie alm: Vogelbeobachtung, f
kuşların toplu olarak yaşadıkları yerlerde uzaktan özel gözetleme araçlarıyla onların günlük yaşamlarını inceleme ve bunun için yapılan seyahatlerin doğurduğu olay ve ilişkilerin bütünü.

Kuşet
ing: couchette, fra: couchette, f, alm: Liegebett, n
gemi veya trenlerde uygulaması olan, duvara gömülü biçimde, pratik bir yöntemle açılan yatak türü.

Kutup Yıldızı
ing: North Star, fra: Etoile Polaire alm: Polarstern, m
gök küresinin kutbuna en yakın olan Küçük Ayı takım yıldızının en ucunda bulunan, kuzeyi belirleyen yıldız.

Kuver
ing: cover, fra: couvert alm: Gedeck, n
yemek düzenine göre masanın üzerine konulan servis malzemelerine verilen ad.

kuver tabağı
ing: service plate, fra: assiette de service alm: Servierplatte, f
yemek servisinden önce her kişi için masaya konulan büyük düz tabak.

Kuzey Kutbu
ing: North Pole, fra: Pôle du Nord alm: Nordpol
dünyanın en kuzey noktası.

Kuzeyli
ing: nordic, fra: nordique, alm: nördlich
İskandinav ülkelerinden olan.


Konular