Çanakkale'nin tarihi
Çanakkale Türkiye''nin kuzeybatısında Avrupa ve Asya kıtalarını birbirinden ayıran ve kendi adını taşıyan Boğaz''ın iki yakasında kurulmuştur.
Çanakkale''nin doğusunda ve güneydoğusunda Balıkesir, batısında Ege Denizi kuzeybatısında Edirne, kuzeyinde Tekirdağ ve Marmara Denizi bulunmaktadır.Eski çağlarda HELLESPONTOS ve DARDANEL olarak anılan Çanakkale M.Ö. 3000 yılından beri yerleşim alanı niteliğini korumuştur. Ege ve Marmara Bölgesinde toprakları bulunan ilin yüzölçümü 9737 kilometrekare,kıyı uzunlukluğu 671 kilometredir.
Konumu gereği Akdeniz ve Karadeniz iklimi arasında geçiş iklimi gösterir.Yağışlar genelde bahar ve kış aylarında görülür.
Erken Bronz Döneminden bu yana önemli bir yerleşim merkezi olan Çanakkale; Çanakkale Boğazı sayesinde Anadolu ile Avrupa ve Akdeniz ile Karadeniz arasındaki bağlantıyı sağlayan iki geçit bölgesinden biridir. Bu özelliği nedeniyle oldukça zengin bir tarihi vardır. Coğrafi konumu, yörede yaşayan topluluklara ekonomik ve askeri üstünlük sağlamış, onlar da uygarlık alanında çağdaşlarını geçmişlerdir. Ancak bu durum, yöreyi çeşitli göç ve istila hareketlerinin hedefi yapmıştır. Değişik tarihlerde yerleşmek yada yağmalamak amacıyla bölgeye gelenler olmuş, her iki durumda belirli kültür alışverişini yoğunlaştırmıştır. Bu kültürel yoğrulma, yüzyıllar boyu kesintilerle sürmüş, bunun sonucu oldukça renkli bir kültür mozayiği ortaya çıkmıştır. Boğazın en dar yerinde Fatih Sultan Mehmet döneminde Rumeli yakasında Sestos dolaylarında Kilitbahir, Anadolu yakasında Abydos dolaylarında Sultaniye (Kale-i Sultaniye) yada Çanak Kalesi adı ile anılan kaleler yapılmıştır. Bugünkü Çanakkale İlinin adı Anadolu yakasındaki Çanak Kalesinden gelmektedir.
Yörenin en eski halkı Beşiktepe ve Kumtepe yerleşmelerinden bilinen Kalkolitik Dönemin yerli halkıdır. Bunlarılerden lere kadar herhangi bir dış etki altında kalmadan yaşamlarını sürdüren Troya halkı izler. Bundan sonra sırasıyla Troya Savaşları ile Akalar, Ege göçleri ile çeşitli kavimler gelmiştir. En son olarak Sicilyalı Komutan Roger De nun ölümüyle buyruğundaki Katalonyalılar bir süre etkinliklerini sürdürseler de, daha sonra Türkler’le yaptıkları bir anlaşma gereği, Çanakkale ve yöresini Türk Beylerine bırakmışlardır.
M.Ö. 3000 yılında kurulan L Troia, M.Ö. 2500 yıllarında bir depremle yıkılmıştır. Bundan önce de yörede eski yerleşmelerin bulunduğu bilinmektedir. Dardanos kentinin I. Troia''dan önce kurulduğu düşünülmektedir. Kuruluş önceliği 100-150 yıl kadardır. M.Ö. 1200''lerde kuzeyden gelen "deniz kavimleri"nin göçü ile bölgede ve Anadolu''da yazılı tarih açısından karanlık dönem başlamıştır. Bölge, M.Ö. 7. yüzyılda Batı Anadolu''da büyük bir güç haline gelen Lydia Krallığı''nın egemenliğine girmiş, M.Ö. 5. yüzyılda Perslerin gelmesiyle, Pers etkisi artmaya başlamış, M.Ö. 386 yılında Persler ve Spartalûar arasında yapılan "Kral Barışı" ile bölgede kesin olarak Pers egemenliği sağlanmıştır. M.Ö. 334''te Makedonya Kralı Büyük İskender''in Pers ordusunu Biga Çayı (Granikos) yakınlarında bozguna uğratmasıyla Anadolu''da Pers hakimiyeti gerilemeye başlamıştır.İskender''in Ölümünden sonra İskender''in komutanları bölgede iktidar mücadelesine girişmişlerdir. Bergama Krallığı''nın hakimiyeti ve Galat istilaları döneminden sonra, Roma''nın bölgedeki hakimiyet kurma çabaları sırasında Diktatör Sulla, Gelibolu''ya kadar gelmiştir. Bölge, Roma ve Bizans dönemlerinde limanlarıyla da önem kazanmıştır. Osmanlıların Akdeniz''de egemenlik kurma istekleri, onları Balkan Yanmadası''ndaki fetihlere, Gelibolu ve yöresinden başlamaya yöneltmiştir. Gelibolu''da bir tersanenin kurulmasıyla birlikte Çanakkale''deki Osmalı egemenliği daha da artmıştır. Boğazın Önemi Çanakkale Savaşları''nda (1. Dünya Savaşı''nda) bir kez daha gündeme gelmiş ve düşman donanması 18 Mart 1915 tarihinde bozguna uğratılmıştır.
Çanakkale''nin doğusunda ve güneydoğusunda Balıkesir, batısında Ege Denizi kuzeybatısında Edirne, kuzeyinde Tekirdağ ve Marmara Denizi bulunmaktadır.Eski çağlarda HELLESPONTOS ve DARDANEL olarak anılan Çanakkale M.Ö. 3000 yılından beri yerleşim alanı niteliğini korumuştur. Ege ve Marmara Bölgesinde toprakları bulunan ilin yüzölçümü 9737 kilometrekare,kıyı uzunlukluğu 671 kilometredir.
Konumu gereği Akdeniz ve Karadeniz iklimi arasında geçiş iklimi gösterir.Yağışlar genelde bahar ve kış aylarında görülür.
Erken Bronz Döneminden bu yana önemli bir yerleşim merkezi olan Çanakkale; Çanakkale Boğazı sayesinde Anadolu ile Avrupa ve Akdeniz ile Karadeniz arasındaki bağlantıyı sağlayan iki geçit bölgesinden biridir. Bu özelliği nedeniyle oldukça zengin bir tarihi vardır. Coğrafi konumu, yörede yaşayan topluluklara ekonomik ve askeri üstünlük sağlamış, onlar da uygarlık alanında çağdaşlarını geçmişlerdir. Ancak bu durum, yöreyi çeşitli göç ve istila hareketlerinin hedefi yapmıştır. Değişik tarihlerde yerleşmek yada yağmalamak amacıyla bölgeye gelenler olmuş, her iki durumda belirli kültür alışverişini yoğunlaştırmıştır. Bu kültürel yoğrulma, yüzyıllar boyu kesintilerle sürmüş, bunun sonucu oldukça renkli bir kültür mozayiği ortaya çıkmıştır. Boğazın en dar yerinde Fatih Sultan Mehmet döneminde Rumeli yakasında Sestos dolaylarında Kilitbahir, Anadolu yakasında Abydos dolaylarında Sultaniye (Kale-i Sultaniye) yada Çanak Kalesi adı ile anılan kaleler yapılmıştır. Bugünkü Çanakkale İlinin adı Anadolu yakasındaki Çanak Kalesinden gelmektedir.
Yörenin en eski halkı Beşiktepe ve Kumtepe yerleşmelerinden bilinen Kalkolitik Dönemin yerli halkıdır. Bunlarılerden lere kadar herhangi bir dış etki altında kalmadan yaşamlarını sürdüren Troya halkı izler. Bundan sonra sırasıyla Troya Savaşları ile Akalar, Ege göçleri ile çeşitli kavimler gelmiştir. En son olarak Sicilyalı Komutan Roger De nun ölümüyle buyruğundaki Katalonyalılar bir süre etkinliklerini sürdürseler de, daha sonra Türkler’le yaptıkları bir anlaşma gereği, Çanakkale ve yöresini Türk Beylerine bırakmışlardır.
M.Ö. 3000 yılında kurulan L Troia, M.Ö. 2500 yıllarında bir depremle yıkılmıştır. Bundan önce de yörede eski yerleşmelerin bulunduğu bilinmektedir. Dardanos kentinin I. Troia''dan önce kurulduğu düşünülmektedir. Kuruluş önceliği 100-150 yıl kadardır. M.Ö. 1200''lerde kuzeyden gelen "deniz kavimleri"nin göçü ile bölgede ve Anadolu''da yazılı tarih açısından karanlık dönem başlamıştır. Bölge, M.Ö. 7. yüzyılda Batı Anadolu''da büyük bir güç haline gelen Lydia Krallığı''nın egemenliğine girmiş, M.Ö. 5. yüzyılda Perslerin gelmesiyle, Pers etkisi artmaya başlamış, M.Ö. 386 yılında Persler ve Spartalûar arasında yapılan "Kral Barışı" ile bölgede kesin olarak Pers egemenliği sağlanmıştır. M.Ö. 334''te Makedonya Kralı Büyük İskender''in Pers ordusunu Biga Çayı (Granikos) yakınlarında bozguna uğratmasıyla Anadolu''da Pers hakimiyeti gerilemeye başlamıştır.İskender''in Ölümünden sonra İskender''in komutanları bölgede iktidar mücadelesine girişmişlerdir. Bergama Krallığı''nın hakimiyeti ve Galat istilaları döneminden sonra, Roma''nın bölgedeki hakimiyet kurma çabaları sırasında Diktatör Sulla, Gelibolu''ya kadar gelmiştir. Bölge, Roma ve Bizans dönemlerinde limanlarıyla da önem kazanmıştır. Osmanlıların Akdeniz''de egemenlik kurma istekleri, onları Balkan Yanmadası''ndaki fetihlere, Gelibolu ve yöresinden başlamaya yöneltmiştir. Gelibolu''da bir tersanenin kurulmasıyla birlikte Çanakkale''deki Osmalı egemenliği daha da artmıştır. Boğazın Önemi Çanakkale Savaşları''nda (1. Dünya Savaşı''nda) bir kez daha gündeme gelmiş ve düşman donanması 18 Mart 1915 tarihinde bozguna uğratılmıştır.
Konular
- Bilecik-Uzunçam Yaylası
- Bilecik-Kınık Şelalesi
- Bilecik-Kaymakam Çeşmesi
- Bilecik- İnönü Şehitliği
- Bilecik-Metristepe Zafer Anıtı
- Bilecik-Dursun Fakih Türbesi
- Kütahya-Dereli Kaplıcaları
- Kütahya-Ilıca Harlek Kaplıcaları
- Kütahya-Kütahya Saat Kulesi
- Kütahya-Kütahya Arkeoloji Müzesi
- Kütahya-Domaniç Ormanları
- Kütahya-Yoncalı Kaplıcaları
- Kütahya-Murat Dağı Kaplıcaları
- Kütahya- Dumlupınar Şehitliği
- Kütahya- Kütahya Zafertepe Anıtı
- Kütahya-Dumlupınar Müzesi
- Kütahya-Kütahya Kalesi
- Kütahya-İshak Fakih Camii
- Kütahya-Kütahya Çini Müzesi
- Kütahya-Simav Çitgöl Kaplıcaları
- Kütahya-Mızık Çamı
- Kütahya-Kütahya Ulu Camii
- Kütahya-Kütahya Kurşunlu Camii
- Kütahya-Kütahya Çinili Camii
- Kütahya-Dönenler Mevlevihanesi
- Kütahya-Eynal Kaplıcaları
- Manisa-Kurşunlu Kaplıcaları
- Manisa-İvaz Paşa Camii
- Manisa-Manisa Müzesi
- Manisa-Sidas Antik Kenti