Almanya’da 1969 yılında kurduğu Öger Tur’u İngiliz seyahat devi Thomas Cook’a satan Vural Öger, artık ödeme yapmayacağı için turizmde yatırım dönemi olarak bilinen kış mevsimini bu yıl ilk kez rahat geçireceğini söyledi.
Öger, ‘Ankara’da turizmle ilgili ciddi bir devlet politikası olsaydı, biz de ayakta dururduk” dedi. Almanya’da 1969 yılında temelini atarak büyüttüğü Öger Tur’u İngiliz seyahat devi Thomas Cook’a satan Vural Öğer, bu satışın temelinde Türk Hükümeti’nden destek alamamasının olduğundan yakındı.
Öger, “Bu kış ilk defa rahat bir uyku uyuyacağım için çok seviniyorum. Ancak Ankara’da turizmle ilgili ciddi bir devlet politikası olsaydı, oturup masaya ben ve benim gibi Türk tur operatörlerine yönelik Avrupalı rakipleriyle rekabet ederken belli bir fon ve kredi olanakları sağlansaydı biz de ayakta dururduk” diye konuştu.
Son yıllarda otellerle büyük seyahat acenteleri arasında kış aylarından başlayan ‘oda pazarlıklarının’ sektörde ağır rekabet getirdiğini ve birçok şirketi zora soktuğunu belirten Öger, “Oteller kış aylarında para aldıkları zaman acentelere yazın yüzde 5 ile 10 arasında odaları ucuz fiyatlara veriyorlar. Biz 1 Kasım 2009 ile 30 Nisan 2010 arasında 43 milyon Euro otellere ön ödeme yaptık. Odayı almak için bu şarttı, yoksa odayı alamıyorsunuz. Bu rakam 10 yıl önce 2 – 3 milyon liraydı, 15 yıl önce ise hiç yoktu. Paranın getirdiği güçle eziyorlar, otelleri sezon boyunca kapatıyorlar. Bu miktar gittikçe artıyor ve küçük ile orta büyüklükteki şirketlerin dayanma gücü azalıyor” dedi.
‘SABANCI – KOÇ’U DEĞİL VURAL ÖGER’İ BİLİRLER’
Kış aylarına yönelik kredi ihtiyaçlarını önceleri Almanya’daki bankalardan karşıladıklarını belirten Öger, kriz sonrası buradaki bankalardan para alamadıklarını söyledi. Türk bankalarının da fahiş kredi faiz oranlarıyla ellerini kollarını bağladığını kaydeden Öger, şöyle konuştu: “Sıkıntı çekmeye başlayınca Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a gittim ve konuyu anlattım. Bizim Avrupa’da özel bir durumumuz olduğunu Türk kökenli olarak sadece bizim kaldığımızı söyledim. Avrupalı yüzde 2 faizle para alırken, biz yüzde 9’la alırsak eşit rekabet oluşmaz dedim, ancak bir çözüm bulamadılar. Hükümetin yaklaşımı ‘Hasan getirmezse, Hans getirir, ben rakama bakarım’ şeklinde. Özel durumumuz hiç dikkate alınmadı. Bugün Almanya’da Sabancı – Koç gibi holdingleri kimse bilmez ama Öger ismini sokaktaki çocuk biliyor.”
Türkiye turizmde ucuza pazarlanıyor
* Türkiye’de şu anda uygulanmakta olan turizm politikası hakkında ne düşünüyorsunuz?
Türkiye turizminde sayılara ve döviz girdisine bağlı bir politika var. Ancak hiçbir milli politika ya da devlet politikası yok. Bir bölge için ne zaman gelişim planı yapıldıysa, orası için iyi oldu. Plan program yapılmayan yerler ise mahvoldu. Türkiye turist imajı nedir yurtdışında? ‘Türkiye, Antalya, her şey dahil, ucuzluk.’ Avrupa’nın bütün orta alt tabakasını, işsizlerini, dünyanın en lüks otellerinde bedavaya yatırıyoruz. Pahalı turist gittiği yerde estetik anlayışı ön planda tutuyor. Ancak otellerin dışında şehre bakılınca varoş mimarisi yaşanıyor. Lüks oteller yapmakla turizm yapılmaz. İnsanlar otelden çıktıktan sonra gördükleri bir şey yok. Türkiye’deki şehirler turistlere bir şey sunmuyor.
* Bazı bölgelerdeki plansız, çarpık yapılaşmanın turizme etkisi nasıl?
Böyle giderse Antalya’da olduğu gibi Ege Bölgesi de çok katlı apartmanların istilasına uğrayacak. Şu anki Turizm Bakanı çok kültürlü ve bilgili bir insandır. Ancak mesela bir Kuşadası’ndaki çirkin yapılaşmayı engelleyemiyor. Turizmci Vural Öger olarak bu ülkenin bu kadar ucuza pazarlanmasını istemiyorum. Akdeniz’in en lüks otelleri bizde ancak en ucuz turist yine bizde. Şehirlerin içinde asgari 5 kilometrelik saha içinde her şey dahil sistemi uygulanmasını içeren bir kanun çıkarılmalı. Şehirlerimizi ve oralardaki yaşantıları kurtarmamız lazım.