‘Her şey dahil’e kalite de dahil mi?
Fettah Tamince'nin "Her şey dahil sistemden vazgeçiyoruz" açıklaması tartışma yarattı...
Antalya’da başlayan ve hızla tüm Türkiye’ye yayılan, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından tercih edilen otellerde her şey dahil sistemi kaliteyi düşürdü mü? Rixos otellerinin patronu Fettah Tamince’ye göre bu sorunun yanıtı evet. 1 Mayıs 2011’de Bodrum’daki otellerini ve Antalya’daki Sheraton’ı ‘her şey dahil’ sisteminden çıkaracak olan Tamince, bu kararlarının nedeninin daha fazla para kazanmak değil, hizmet kalitesini artırmak olduğunu söylüyor. Özellikle kalabalık aileler tarafından rağbet gören, “bir kere öde, her şeyden faydalan” şeklinde özetlenebilecek her şey dahil sistemi, kimi işletmecilere göre tek çıkar yol, kimilerine göreyse uzun vadede işletmeye zarar veren, vazgeçmekte geç bile kalınmış bir yöntem. Sektörün “en”lerine “her şey dahil”i sorduk, işte farklı görüşler...
‘Her şey dahil’le dünyada isim yaptık karşı olmamak lazım’
Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı VEYSEL ÖNCEL:
‘HER şey dahil’ bir arz talep olayı, iyi tarafları da kötü tarafları da var. İyi tarafı tüketici lehine. Tüketici oteli terk edeceği zaman herhangi bir hesap ödemeden istediğini yiyip içme şansını yakalıyor. Otelci için ise daha fazla personel ve daha fazla eziyet oluyor. Fakat şu anda Türkiye’nin özellikle Antalya’nın başlattığı bu uygulama dünyada da Türkiye açısından oldukça iyi bir isim yaptı. Gelen konuklar her şey dahil sistemini sevdiler. Çeşme olarak yıllarca bir iki otel dışında direnmeye çalıştık. Fakat gelen yabancı tur operatörleri her şey dahilde ısrarcı oldular. Yani yarım pansiyonun satmadığını ve tercih edilmediğini belirterek ya anlaşma yapmadan döndüler ya da Çeşme’ye girmek istemediler. Çeşme’ye neden yabancı turist gelmiyor sorusunun cevabı da bu. Bu ticari bir olay, o yüzden her şey dahil sistemiyle gelecek yıl çalışan otel sayımızda fazlalaşma oldu. Ama Çeşme’nin konsepti bu olmamalı. Çeşme her şey dahil sistemini değil daha çok oda kahvaltıyı satan bir destinasyon olmalı. Fakat günün şartları, arz-talep olayı buna izin vermemekte. O yüzden her şey dahil sistemi, hakkıyla yapıldığı zaman iyi bir fiyata satılması gerekir. Bu bir tercih meselesi ve bir satış yöntemidir. İyi fiyatla satıldığı takdirde bu sistemin karşısında olmamak lazım.
Hotel Les Ottomans’ın Sahibi AHU AYSAL:
‘Dünya güzeli otellerimizi üç kuruşa satıyoruz
TAMİNCE’ye bravo! Senelerdir bunun için inliyorum. Nihayet! Her şey dahil sistemi katiyetle kaliteyi düşürüyor. Turizm dediğimiz sadece otelin kazanması değildir. Simitçisinden restorancısına, gece kulübünden halıcısına, kuyumcusuna kadar herkesin kazanması gerekir. Ancak her şey dahil sistemiyle buna imkân yok. İnsanlar ceplerinde para olmadan geliyorlar; hatta nereye geldiklerinin farkında bile değiller. O yüzden de senelerdir ‘Lütfen bu sistemi kaldıralım, ancak pansiyonlar yapabilir bunu’ diye inliyorum. Bu kadar emek verip hazırladığımız dünya güzeli otellerimizi üç beş kuruşa satmak yazık oluyor.
Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB) Genel Müdürü SERAP TOMBUŞ :
‘Müşteri de bıktı!’
HER şey dahil sisteminin kaliteyi düşürdüğü tabii ki doğrudur. Çünkü personel restoranda sadece içki servisi yapıyor, hatta onu bile müşteri kendisi alıyor. Eskiden alakart sistemlerde personel bahşiş alırdı, ekonomik olarak güçlenirlerdi, müşterilere hizmet etmek için birbiri ile yarışırdı. Her şey dahil sistemi ile birlikte bunların hepsi kalktı. Bahşiş olayı kalkınca sadece içecek servisi yapan ya da boşları toplayan kişiler haline geldiler ve tabii bu işi yapan kişilerin çok da yetenekli olması ya da eğitimli olması gerekmiyor. Bunlar asgari ücretle çalışan insanlar oluyor. Dolayısıyla bu şekilde de hizmette bir düşüş oldu. Her şey dahil sistemden eski sisteme geçmek mümkün mü diye sorduğumuzda bunun zaman alacağını söyleyebiliriz. Bu biraz arz-talep meselesi ve şu anda arz, her şey dahil sistem yönünde, tabii her şey dahil sistemde insanlar harcayacakları parayı biliyorlar buna göre de talep bu yönde gelişiyor. Fakat şöyle bir müşteri kitlesi de yavaş yavaş oluşuyor; kendimden örnek verecek olursam; ben kalkıp gidip on kere yiyecek almaktansa önüme bir çeşit, iki çeşit ama kendimi özel hissettirecek, masamdan kalkmadan böyle güzel bir servis alabileceğim bir yeri tercih ederim. Bizim de ilk zamanlarda her şey dahil sistem hoşumuza gidiyordu, açık büfeler, her şeyi alabilme özgürlüğü vs. ama bunlardan biraz bıktık gibi geliyor.
‘Her şey dahil iyi bir hizmet değil kalite düşüyor’
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr.MUSTAFA AKAYDIN:
İKİ ucu keskin bıçak çünkü esnafın çok aleyhine bir durum. Ben de öncelikle esnafın babasıyım. O yüzden bunun kalkması, esnafın yüzünün gülmesi anlamında benimemnun eder. Ama bu Türkiye’yemal olmuş bir turizmsektörü ve bumodelin fiyatı şimdi çok cazip geldiği için İspanya gibi ülkelerde kıskanılıyor. Turistlerde ise “Piyasaya çıkarsak acaba bize bir kazık atarlarmı?” diye bizimülkemiz gibi ülkelere bir güvensizlik var. Dolayısıyla yeme, içme, yatma ücretini sabit olarak bilmesi onlara bir güvence gibi de geliyor. O yüzden bunu tek yönlü değerlendirmemek lazım ama kaliteli turizm, kaliteli otelcilik hizmeti olarak baktığımızda iyi bir hizmet şekli değil. Her şey dahil dediğinizdemutlaka verdiğiniz yemekte, kahvaltıda, içkide kalite düşüyor.
Antalya’da başlayan ve hızla tüm Türkiye’ye yayılan, hem yerli hem de yabancı turistler tarafından tercih edilen otellerde her şey dahil sistemi kaliteyi düşürdü mü? Rixos otellerinin patronu Fettah Tamince’ye göre bu sorunun yanıtı evet. 1 Mayıs 2011’de Bodrum’daki otellerini ve Antalya’daki Sheraton’ı ‘her şey dahil’ sisteminden çıkaracak olan Tamince, bu kararlarının nedeninin daha fazla para kazanmak değil, hizmet kalitesini artırmak olduğunu söylüyor. Özellikle kalabalık aileler tarafından rağbet gören, “bir kere öde, her şeyden faydalan” şeklinde özetlenebilecek her şey dahil sistemi, kimi işletmecilere göre tek çıkar yol, kimilerine göreyse uzun vadede işletmeye zarar veren, vazgeçmekte geç bile kalınmış bir yöntem. Sektörün “en”lerine “her şey dahil”i sorduk, işte farklı görüşler...
‘Her şey dahil’le dünyada isim yaptık karşı olmamak lazım’
Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkanı VEYSEL ÖNCEL:
‘HER şey dahil’ bir arz talep olayı, iyi tarafları da kötü tarafları da var. İyi tarafı tüketici lehine. Tüketici oteli terk edeceği zaman herhangi bir hesap ödemeden istediğini yiyip içme şansını yakalıyor. Otelci için ise daha fazla personel ve daha fazla eziyet oluyor. Fakat şu anda Türkiye’nin özellikle Antalya’nın başlattığı bu uygulama dünyada da Türkiye açısından oldukça iyi bir isim yaptı. Gelen konuklar her şey dahil sistemini sevdiler. Çeşme olarak yıllarca bir iki otel dışında direnmeye çalıştık. Fakat gelen yabancı tur operatörleri her şey dahilde ısrarcı oldular. Yani yarım pansiyonun satmadığını ve tercih edilmediğini belirterek ya anlaşma yapmadan döndüler ya da Çeşme’ye girmek istemediler. Çeşme’ye neden yabancı turist gelmiyor sorusunun cevabı da bu. Bu ticari bir olay, o yüzden her şey dahil sistemiyle gelecek yıl çalışan otel sayımızda fazlalaşma oldu. Ama Çeşme’nin konsepti bu olmamalı. Çeşme her şey dahil sistemini değil daha çok oda kahvaltıyı satan bir destinasyon olmalı. Fakat günün şartları, arz-talep olayı buna izin vermemekte. O yüzden her şey dahil sistemi, hakkıyla yapıldığı zaman iyi bir fiyata satılması gerekir. Bu bir tercih meselesi ve bir satış yöntemidir. İyi fiyatla satıldığı takdirde bu sistemin karşısında olmamak lazım.
Hotel Les Ottomans’ın Sahibi AHU AYSAL:
‘Dünya güzeli otellerimizi üç kuruşa satıyoruz
TAMİNCE’ye bravo! Senelerdir bunun için inliyorum. Nihayet! Her şey dahil sistemi katiyetle kaliteyi düşürüyor. Turizm dediğimiz sadece otelin kazanması değildir. Simitçisinden restorancısına, gece kulübünden halıcısına, kuyumcusuna kadar herkesin kazanması gerekir. Ancak her şey dahil sistemiyle buna imkân yok. İnsanlar ceplerinde para olmadan geliyorlar; hatta nereye geldiklerinin farkında bile değiller. O yüzden de senelerdir ‘Lütfen bu sistemi kaldıralım, ancak pansiyonlar yapabilir bunu’ diye inliyorum. Bu kadar emek verip hazırladığımız dünya güzeli otellerimizi üç beş kuruşa satmak yazık oluyor.
Belek Turizm Yatırımcıları Birliği (BETUYAB) Genel Müdürü SERAP TOMBUŞ :
‘Müşteri de bıktı!’
HER şey dahil sisteminin kaliteyi düşürdüğü tabii ki doğrudur. Çünkü personel restoranda sadece içki servisi yapıyor, hatta onu bile müşteri kendisi alıyor. Eskiden alakart sistemlerde personel bahşiş alırdı, ekonomik olarak güçlenirlerdi, müşterilere hizmet etmek için birbiri ile yarışırdı. Her şey dahil sistemi ile birlikte bunların hepsi kalktı. Bahşiş olayı kalkınca sadece içecek servisi yapan ya da boşları toplayan kişiler haline geldiler ve tabii bu işi yapan kişilerin çok da yetenekli olması ya da eğitimli olması gerekmiyor. Bunlar asgari ücretle çalışan insanlar oluyor. Dolayısıyla bu şekilde de hizmette bir düşüş oldu. Her şey dahil sistemden eski sisteme geçmek mümkün mü diye sorduğumuzda bunun zaman alacağını söyleyebiliriz. Bu biraz arz-talep meselesi ve şu anda arz, her şey dahil sistem yönünde, tabii her şey dahil sistemde insanlar harcayacakları parayı biliyorlar buna göre de talep bu yönde gelişiyor. Fakat şöyle bir müşteri kitlesi de yavaş yavaş oluşuyor; kendimden örnek verecek olursam; ben kalkıp gidip on kere yiyecek almaktansa önüme bir çeşit, iki çeşit ama kendimi özel hissettirecek, masamdan kalkmadan böyle güzel bir servis alabileceğim bir yeri tercih ederim. Bizim de ilk zamanlarda her şey dahil sistem hoşumuza gidiyordu, açık büfeler, her şeyi alabilme özgürlüğü vs. ama bunlardan biraz bıktık gibi geliyor.
‘Her şey dahil iyi bir hizmet değil kalite düşüyor’
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr.MUSTAFA AKAYDIN:
İKİ ucu keskin bıçak çünkü esnafın çok aleyhine bir durum. Ben de öncelikle esnafın babasıyım. O yüzden bunun kalkması, esnafın yüzünün gülmesi anlamında benimemnun eder. Ama bu Türkiye’yemal olmuş bir turizmsektörü ve bumodelin fiyatı şimdi çok cazip geldiği için İspanya gibi ülkelerde kıskanılıyor. Turistlerde ise “Piyasaya çıkarsak acaba bize bir kazık atarlarmı?” diye bizimülkemiz gibi ülkelere bir güvensizlik var. Dolayısıyla yeme, içme, yatma ücretini sabit olarak bilmesi onlara bir güvence gibi de geliyor. O yüzden bunu tek yönlü değerlendirmemek lazım ama kaliteli turizm, kaliteli otelcilik hizmeti olarak baktığımızda iyi bir hizmet şekli değil. Her şey dahil dediğinizdemutlaka verdiğiniz yemekte, kahvaltıda, içkide kalite düşüyor.
Konular
- Kütahya-Dönenler Mevlevihanesi
- Kütahya-Eynal Kaplıcaları
- Manisa-Kurşunlu Kaplıcaları
- Manisa-İvaz Paşa Camii
- Manisa-Manisa Müzesi
- Manisa-Sidas Antik Kenti
- Manisa-Urganlı Kaplıcaları
- Manisa-Sardes Antik Kenti
- Manisa-Sart Antik Kenti
- Manisa-Spil Dağı Milli Parkı
- Manisa-Gökköy
- Manisa-Ağlayan Kaya
- Manisa-Bintepe Tümülüsleri
- Manisa-Manisa Kalesi
- Manisa-Manisa Muradiye Camii
- Uşak-Blaundos Antik Kenti
- Uşak-Uşak Arkeoloji Müzesi
- Uşak-Burma Camii
- Uşak-Uşak Bedesteni
- Uşak-Uşak Atatürk ve Etnografya Müzesi
- Uşak-Örencik Kaplıcası
- Uşak-İnay Kervansarayı
- Uşak-Cimcim Çeşmesi
- Uşak-Uşak Tarihi Evleri
- Uşak-Hamamboğazı Kaplıcaları
- Uşak-Ilıcak Subaşı Parkı
- Uşak-Evrenli Doğal Parkı
- Uşak-Aksaz Kaplıcası
- Aydın- Ramazan Paşa Camii
- Aydın-Arpaz