Kastamonu-İstiklal Yolu

Bahar aylarında meyve ağaçları ve çiçek bahçeleriyle bezenen İstiklal Yolu, belki de şimdiye kadar görüp görebileceğiniz en güzel manzaralara ev sahipliği yapıyor. Tarihi dokuyu iliklerinize kadar hissedeceğiniz bu yürüyüş parkurunun Kurtuluş Savaşı açısından da bir hayli önem taşıdığını söyleyebiliriz. Öyle ki, takalarla İnebolu'ya ulaştırılan cephaneler, bu yol üzerinden Anadolu'nun her yanına dağıtılıyormuş. 1800'lü yıllarda mahkumların kazma kürekle çalışarak oluşturdukları İstiklal Yolu, İnebolu'dan başlıyor, Kastamonu'dan Çankırı'ya dek uzanıyor ve Ankara'da son buluyordu.

Şimdilerde ise sadece İnebolu – Kastamonu güzergahı ulaşabilmiş günümüze İstiklal Yolu'nun. Eskiden kağnı yolu olan İstiklal Yolu'nun bu kısmı, 2007 yılında kırmızı-beyaz işaretler yerleştirilerek, trekking rotası halini almış. Yolun ilk etabını İnebolu'dan Çuhadaroğlu'na tırmanan dağ köyleri oluşturuyor. Öyle bir rota ki burası, ahşap evler, tarlalar ve meyve bahçeleri arasından geçiyorsunuz. Bu rotayı devam ettiğinizde, Karacehhennem Boğazı'nı ayaklarına altına alan bir yayladan geçerek, Küre ilçesine ulaşmış oluyorsunuz. Bundan sonrası ise Ödemiş ormanlarından geçip, Seydiler ilçesine ulaşabilirsiniz.

İstiklal Yolu üzerindeki en ilgi çekici şey ise havada asılı duran vagonlar hiç şüphesiz. Bu vagonların ne olduğunu merak ediyorsanız hemen söyleyelim; bu vagonlar Küre'de yer alan madenleri, İnebolu Limanı'na taşımakta kullanılan eski bir teleferik hattından kalma.

Geçmişte İstiklal Yolu üzerinde birçok han da bulunuyordu. Bunlardan biri de Kastamonu Valiliği tarafından restore edilen Ecevit Han. Uzun bir rota planlıyorsanız eğer, bu han da birkaç gün geçirebilmeniz mümkün. İstiklal Yolu'nda gerçekleştirebileceğiniz diğer rotalar ise, Çatak Göleti ve Doğanlar Kalesi güzergahları.

Eğer bir gün olur da uzun soluklu bir maceraya atılmaya karar verirseniz, İstiklal Yolu'nu es geçmeyin deriz. Şimdiden keyifli bir tatil geçirmenizi dileriz.