İstanbul'un Marmara kıyısında tarihi ile ünlü SİLİVRİ
İstanbullular için ulaşımı kolay, yazlıkların yoğun olduğu Silivri, ana kentin güneybatısında ve sadece 67 km uzağında bulunuyor. 18 köy, 8 beldeli sahil kenti, karadan E-5 ve TEM otoyolu, demiryolu bağlantısı, denizden Avşa Adası, İstanbul başta olmak üzere kolay ve çabuk ulaşım Silivri'ye olan ilgiyi artırıyor...
İlçenin 45 km boyunca uzanan sahil şeridi üzerinde oluşturulan parklar ve doğal alanlar, tatil için olduğu kadar günübirlik değişiklik arayan gezi severler içinde dinlenecekleri, eğlenecekleri, spor yapabilecekleri, elverişli ortamlar sunuyor.
İstanbul veya Tekirdağ yönünden gelenler kara yolundan Silivri yönünde dönerek Limanı gösteren tabelalar doğrultusunda sahile geliyorlar. Sahil boyu son yapılan düzenlemelerle yürüyüş alanlarına kavuşmuş. Bakımlı parklar çiçekler, çeşitli bitkiler, tropik ağaçlarla süslenmiş. Parklarla iç içe sahil boyuna paralel devam eden çay bahçeleri, açık ve kapalı bölümleri ile misafir ağırlıyorlar.
Denizden gelen esintilerle serinleyen konuklar, dinlenme süreleri boyunca deniz manzarası seyrederek, içeceklerini büyük keyifle yudumluyorlar. Limanın en hareketli saatleri ise her gün Avşa - Silivri arasında çalışan feribotun gelişi ve gidişine rastlayan öğleüstü 15.00 ila 16.00 arası saatlerine rastlıyor. Gerek yolcular, gerekse araç sahipleri feribotun gelişini uzaktan görerek hazırlıklara başlıyor, gelenlerin inmesiyle boşalan feribotu Avşa'ya gitmek üzere aceleyle dolduruyorlar. Liman içi ise çevre gezilerine katılabileceğiniz kiralık tekneler, balıkçı barınakları, yüzer balık lokantası ve üzerinde yürüyüş yapıp, balık tutulabilen dalgakıranla çevriliyor.
GEZİYORUM
İstanbul'un Marmara kıyısında tarihi, yoğurdu, balıkları ile ünlü yazlık cenneti; Silivri
İstanbullular için ulaşımı kolay, yazlıkların yoğun olduğu Silivri, ana kentin güneybatısında ve sadece 67 km uzağında bulunuyor. 18 köy, 8 beldeli sahil kenti, karadan E-5 ve TEM otoyolu, demiryolu bağlantısı, denizden Avşa Adası, İstanbul başta olmak üzere kolay ve çabuk ulaşım Silivri'ye olan ilgiyi artırıyor...
İlçenin 45 km boyunca uzanan sahil şeridi üzerinde oluşturulan parklar ve doğal alanlar, tatil için olduğu kadar günübirlik değişiklik arayan gezi severler içinde dinlenecekleri, eğlenecekleri, spor yapabilecekleri, elverişli ortamlar sunuyor.
İstanbul veya Tekirdağ yönünden gelenler kara yolundan Silivri yönünde dönerek Limanı gösteren tabelalar doğrultusunda sahile geliyorlar. Sahil boyu son yapılan düzenlemelerle yürüyüş alanlarına kavuşmuş. Bakımlı parklar çiçekler, çeşitli bitkiler, tropik ağaçlarla süslenmiş. Parklarla iç içe sahil boyuna paralel devam eden çay bahçeleri, açık ve kapalı bölümleri ile misafir ağırlıyorlar. Denizden gelen esintilerle serinleyen konuklar, dinlenme süreleri boyunca deniz manzarası seyrederek, içeceklerini büyük keyifle yudumluyorlar. Limanın en hareketli saatleri ise her gün Avşa - Silivri arasında çalışan feribotun gelişi ve gidişine rastlayan öğleüstü 15.00 ila 16.00 arası saatlerine rastlıyor. Gerek yolcular, gerekse araç sahipleri feribotun gelişini uzaktan görerek hazırlıklara başlıyor, gelenlerin inmesiyle boşalan feribotu Avşa'ya gitmek üzere aceleyle dolduruyorlar. Liman içi ise çevre gezilerine katılabileceğiniz kiralık tekneler, balıkçı barınakları, yüzer balık lokantası ve üzerinde yürüyüş yapıp, balık tutulabilen dalgakıranla çevriliyor.
Limanın her iki yanında farklı özelliklere sahip olan Silivri'de, önce sol tarafa Bosnakbahçe Burnunu geziyoruz. Marmara'ya hâkim 56 metre yükseklikte bir tepe üzerine kurulmuş olan Silivri'ye denizden bakıldığında daha belirgin görülen kent surlarından bazı bölümler Silivri tarihi hakkında bilgi veriyor. Silivri'nin ilk surlarının kimler tarafından yapıldığı bilinmemekle birlikte 6.Y.Y.da İmparator Jüstinyen tarafından onarım gördüğü ve son olarak 2. Bayezıt döneminde (1481-1512) "Kıyamet_i Suğra" (küçük kıyamet) denilen büyük depremden sonra aynı padişah tarafından onarıldığı biliniyor.
Boşnakbahçe'de bulunan Silivri Tarih Parkı, doğal olarak akan kaynak suyu, bir heykeltıraşın elinden çıkmışçasına işlenmiş kaya yapısı ile ilgi çekiyor. Araçları ile gelenler burada balık tutuyor, denize giriyor, hatta ağaçlı bölümü kamp sahası olarak değerlendiriyor. Kıyı şeridinin devamında yer alan Selimpaşa'da ise tekne imal eden bazı atölyeler bulunuyor. Sipariş üzerine tekne yapan atölyelerde küreğe ve yelkene elverişli motor'a ekonomik yakıt tüketen tekne tipi piyade modeli tekne tipi çok tutuluyor. Bir başka tip ise Kancabaş denilen başının ince ve su tutmaz oluşu nedeniyle iyi yol yapan, 4-5 parmak derinlikte ki sularda bile yüzen tekneler tercih ediliyor. Sığ koylarda yüzebilen, sahile kadar çıkabilen bu tekneler 7 metre boyunda olup 2 çifte, 5 çifte kürek diye boylara ayrılıyor.
Silivri'de Balıkçılık
Silivri, Akdeniz balıklarına nazaran daha lezzetli ve pahalı olan Marmara balıkları geçiş yolu üzerinde. Bilhassa Eylül ayı akın zamanı Karadeniz'den inen yağlanmış lüfer, palamut balık türleri ile tekir, barbunya, kırlangıç, istavrit, sardalye, levrek, Ringa (tirsi bol yağda tavası makbuldür), kikla (yosun balığı eti lezzetli buğulaması, pilakisi güzel olan bir balık türüdür). Yöresel balıklarla daha da zenginleşen balık çeşitleri Silivri açıklarında yuvalanıp yine bu mevkide bulunan Silivri Çukuru denilen, Fay hattında dolaşıyorlar. Fay yarığı arasında mırlan veya mezgit balık yuvalarının yanı sıra, patlak göz mercan balıkları, öksüz kırlangıç, iri balıklar, hatta boyları 50 cm civarında olup ihraç edilen camgöz köpek balıkları burada yakalanıyor. Genellikle balıkçılar ağlarını Karaburun denilen ana karadan 20 mil uzaklıkta ki mıntıkaya atıyorlar, ağda yakalanan beyaz mezgitleri yemeye camgözler geliyor. Silivri Boşnakbahçe önleri sert rüzgârlarda bile kuytuda kalırken, büyük tekneler buraya sığınıyor. Su altı zıpkınla balık yakalamaya müsait olduğunu belirten "Cango" lakaplı, 40 yıllık balıkçı Zafer Pala, deniz altı zeminin kayalık, yosunlu erişte olduğunu bazı bölgelerin kahverengi dallı budaklı trandil otlarıyla kaplı olduğunu, balıkların marul, ıspanak benzeri bu otlar arasına gizlendiğini belirtiyor. "Hava lodos olursa deniz bulanır, kıyılarda netlik bozulur, avcılar poyraz havaları seçer ve kayalıkların etek bölümlerinde yan bölmeleri takip ederler". Diyor. Tecrübeli balıkçı balığı pişirmeden önce üzerini bıçakla çizmek lazımdır, zira kızgın yağda küçük kılçıklar ısının etkisiyle yanar, erir, yerken ağza batmaz diye ilave ediyor.
Midye Türü Sülünez
Silivri'de deniz dibi kum olduğu için karides, midye türü kabuklu deniz canlılarına da sıkça rastlanıyor. Bunlardan biri de kumun altında yaşayan ve "sülünez" denilen bir midye türü. Her balığa makbul bir yem olan bu midyeler, kumun üzerinde hiç görünmüyor, sadece 8 gibi iki küçük delik bulunuyor. Özel şiş bu deliğe sokularak midyeler toplanıyor. Midyeleri kavurup yiyen de bulunuyor, balık yemi olarak kullanan da. Özellikle teneke altı çıkarılıp macunla cam konuyor, bu şekilde deniz dibinin yüzeydeki dalgalardan etkilenmeden net olarak görünüm sağlanıyor. Mercek gibi seyredilen kum yüzeyde midyeler avlanıyor.
Gezilecek Yerler
Liman içinden kiralık teknelerle Silivri sahilini bir baştan diğer başa gezebilirsiniz. Sahil kesiminin kum ve son derece sığ oluşu nedeniyle karaya oturmamak için su içinde ki kum tepelerine dikkat etmek gerekiyor. Boşnakbahçe tarafında kale surlarından bazı kalıntıları altındaki ilginç kaya yapısı içinde bazı mağaraların yer aldığı yüksek tepeler kamp sahası görülüyor. Limanın diğer tarafında ise sahil, tarihi 32 gözlü Mimar Sinan Köprüsü, plajlar ve gerisinde yazlıkların yer aldığı kıyı bandı görülebiliyor.
Karadan gezi yapanlar ise Silivri'nin eski tarihi eserlerinden Surlar, Kapılar (çarşı kapısı, orta kapı, kır kapısı), yazıtlar, tuğla damgaları, sarnıç, Miladi 1517 tarihli Sadrazam Piri Mehmet Paşa Camii, Mimar Sinan köprüsünü ve heykelini daha yakından görme imkânı bulabilirler. Sahil boyunca uzanan çocuklarında rahatça yüzebileceği sığ plajlar ücretsiz ve vücuda yapışmayan ince kuma sahip. Dinlenme bankları ile süslü tüm kıyı bandı yolcu taşıma amaçlı sembolik çalışan tren haricinde araç trafiğine kapalı, gezintiye elverişli.
Deniz sporları yapma olanağı yanında da, köyler arası yollar ve kırsal alanlar otomobil, motor ve bisiklet gezileri yapmaya elverişli güzergâhlar bulunuyor.
İlçenin tam ortasında Hızır Hılkın köprüsü altından akan kibarlaştırılmış ismiyle Bolluca deresi ise iyileştirme çalışmalarını bekliyor.
Silivri halkı poyraz havalarda nem oranı düştüğü için bu havaya sağlam hava diyor. Lodos havalar sıkıntı yaratıyor ve halsizlik hissediliyor.
Silivri Yoğurdu
İlçenin geçim kaynakları tarım, hayvancılık, balıkçılık, turizm ve sanayiye dayalı olunca otlaklarda özenle beslenen ineklerin sütü ile yapılan yoğurtlar öne çıkarak yıllardır Türkiye'nin her tarafına nam salmış. Silivri diyince kaymağı kürekle kaldırılan tam yağlı tepsi yoğurtları akla gelir olmuş. Günümüzde adına festivaller düzenleyen Silivri, geleneksel hale getirdiği 6 - 16 Temmuz tarihleri arasını "Silivri Kültür ve Yoğurt Festivali"ne ayırmış. Konserler, oyunlar, folklor gösterileri sergilenmiş, yoğurtlar, ayranlar dağıtılmış.
Yoğurt imalathaneleri sayıları azalmış olsa da Silivri'ye gelenler çarşı içinde tarihi çınarın yanı başında bulunan Arslan yoğuncusuna uğramadan gitmiyor. Giderken de hediyelik olarak yoğurt alıyorlar. Ali Çetinkaya Caddesi No.18 de faaliyet gösteren Arslan Yoğurtçusu 1940 yılından bu yana kazandığı tecrübe ile katkısız imal ettiği yoğurtlarını tepsi, güveç, plastik ambalaj içinde tam yağlı, yarım yağlı, diyet çeşitleri ile sunuyor. Yoğurtların nefaseti ise ovalık, kırsal alanda yaşayan hayvanların sütünde saklı olduğunu söylüyorlar.
İlçenin 45 km boyunca uzanan sahil şeridi üzerinde oluşturulan parklar ve doğal alanlar, tatil için olduğu kadar günübirlik değişiklik arayan gezi severler içinde dinlenecekleri, eğlenecekleri, spor yapabilecekleri, elverişli ortamlar sunuyor.
İstanbul veya Tekirdağ yönünden gelenler kara yolundan Silivri yönünde dönerek Limanı gösteren tabelalar doğrultusunda sahile geliyorlar. Sahil boyu son yapılan düzenlemelerle yürüyüş alanlarına kavuşmuş. Bakımlı parklar çiçekler, çeşitli bitkiler, tropik ağaçlarla süslenmiş. Parklarla iç içe sahil boyuna paralel devam eden çay bahçeleri, açık ve kapalı bölümleri ile misafir ağırlıyorlar.
Denizden gelen esintilerle serinleyen konuklar, dinlenme süreleri boyunca deniz manzarası seyrederek, içeceklerini büyük keyifle yudumluyorlar. Limanın en hareketli saatleri ise her gün Avşa - Silivri arasında çalışan feribotun gelişi ve gidişine rastlayan öğleüstü 15.00 ila 16.00 arası saatlerine rastlıyor. Gerek yolcular, gerekse araç sahipleri feribotun gelişini uzaktan görerek hazırlıklara başlıyor, gelenlerin inmesiyle boşalan feribotu Avşa'ya gitmek üzere aceleyle dolduruyorlar. Liman içi ise çevre gezilerine katılabileceğiniz kiralık tekneler, balıkçı barınakları, yüzer balık lokantası ve üzerinde yürüyüş yapıp, balık tutulabilen dalgakıranla çevriliyor.
GEZİYORUM
İstanbul'un Marmara kıyısında tarihi, yoğurdu, balıkları ile ünlü yazlık cenneti; Silivri
İstanbullular için ulaşımı kolay, yazlıkların yoğun olduğu Silivri, ana kentin güneybatısında ve sadece 67 km uzağında bulunuyor. 18 köy, 8 beldeli sahil kenti, karadan E-5 ve TEM otoyolu, demiryolu bağlantısı, denizden Avşa Adası, İstanbul başta olmak üzere kolay ve çabuk ulaşım Silivri'ye olan ilgiyi artırıyor...
İlçenin 45 km boyunca uzanan sahil şeridi üzerinde oluşturulan parklar ve doğal alanlar, tatil için olduğu kadar günübirlik değişiklik arayan gezi severler içinde dinlenecekleri, eğlenecekleri, spor yapabilecekleri, elverişli ortamlar sunuyor.
İstanbul veya Tekirdağ yönünden gelenler kara yolundan Silivri yönünde dönerek Limanı gösteren tabelalar doğrultusunda sahile geliyorlar. Sahil boyu son yapılan düzenlemelerle yürüyüş alanlarına kavuşmuş. Bakımlı parklar çiçekler, çeşitli bitkiler, tropik ağaçlarla süslenmiş. Parklarla iç içe sahil boyuna paralel devam eden çay bahçeleri, açık ve kapalı bölümleri ile misafir ağırlıyorlar. Denizden gelen esintilerle serinleyen konuklar, dinlenme süreleri boyunca deniz manzarası seyrederek, içeceklerini büyük keyifle yudumluyorlar. Limanın en hareketli saatleri ise her gün Avşa - Silivri arasında çalışan feribotun gelişi ve gidişine rastlayan öğleüstü 15.00 ila 16.00 arası saatlerine rastlıyor. Gerek yolcular, gerekse araç sahipleri feribotun gelişini uzaktan görerek hazırlıklara başlıyor, gelenlerin inmesiyle boşalan feribotu Avşa'ya gitmek üzere aceleyle dolduruyorlar. Liman içi ise çevre gezilerine katılabileceğiniz kiralık tekneler, balıkçı barınakları, yüzer balık lokantası ve üzerinde yürüyüş yapıp, balık tutulabilen dalgakıranla çevriliyor.
Limanın her iki yanında farklı özelliklere sahip olan Silivri'de, önce sol tarafa Bosnakbahçe Burnunu geziyoruz. Marmara'ya hâkim 56 metre yükseklikte bir tepe üzerine kurulmuş olan Silivri'ye denizden bakıldığında daha belirgin görülen kent surlarından bazı bölümler Silivri tarihi hakkında bilgi veriyor. Silivri'nin ilk surlarının kimler tarafından yapıldığı bilinmemekle birlikte 6.Y.Y.da İmparator Jüstinyen tarafından onarım gördüğü ve son olarak 2. Bayezıt döneminde (1481-1512) "Kıyamet_i Suğra" (küçük kıyamet) denilen büyük depremden sonra aynı padişah tarafından onarıldığı biliniyor.
Boşnakbahçe'de bulunan Silivri Tarih Parkı, doğal olarak akan kaynak suyu, bir heykeltıraşın elinden çıkmışçasına işlenmiş kaya yapısı ile ilgi çekiyor. Araçları ile gelenler burada balık tutuyor, denize giriyor, hatta ağaçlı bölümü kamp sahası olarak değerlendiriyor. Kıyı şeridinin devamında yer alan Selimpaşa'da ise tekne imal eden bazı atölyeler bulunuyor. Sipariş üzerine tekne yapan atölyelerde küreğe ve yelkene elverişli motor'a ekonomik yakıt tüketen tekne tipi piyade modeli tekne tipi çok tutuluyor. Bir başka tip ise Kancabaş denilen başının ince ve su tutmaz oluşu nedeniyle iyi yol yapan, 4-5 parmak derinlikte ki sularda bile yüzen tekneler tercih ediliyor. Sığ koylarda yüzebilen, sahile kadar çıkabilen bu tekneler 7 metre boyunda olup 2 çifte, 5 çifte kürek diye boylara ayrılıyor.
Silivri'de Balıkçılık
Silivri, Akdeniz balıklarına nazaran daha lezzetli ve pahalı olan Marmara balıkları geçiş yolu üzerinde. Bilhassa Eylül ayı akın zamanı Karadeniz'den inen yağlanmış lüfer, palamut balık türleri ile tekir, barbunya, kırlangıç, istavrit, sardalye, levrek, Ringa (tirsi bol yağda tavası makbuldür), kikla (yosun balığı eti lezzetli buğulaması, pilakisi güzel olan bir balık türüdür). Yöresel balıklarla daha da zenginleşen balık çeşitleri Silivri açıklarında yuvalanıp yine bu mevkide bulunan Silivri Çukuru denilen, Fay hattında dolaşıyorlar. Fay yarığı arasında mırlan veya mezgit balık yuvalarının yanı sıra, patlak göz mercan balıkları, öksüz kırlangıç, iri balıklar, hatta boyları 50 cm civarında olup ihraç edilen camgöz köpek balıkları burada yakalanıyor. Genellikle balıkçılar ağlarını Karaburun denilen ana karadan 20 mil uzaklıkta ki mıntıkaya atıyorlar, ağda yakalanan beyaz mezgitleri yemeye camgözler geliyor. Silivri Boşnakbahçe önleri sert rüzgârlarda bile kuytuda kalırken, büyük tekneler buraya sığınıyor. Su altı zıpkınla balık yakalamaya müsait olduğunu belirten "Cango" lakaplı, 40 yıllık balıkçı Zafer Pala, deniz altı zeminin kayalık, yosunlu erişte olduğunu bazı bölgelerin kahverengi dallı budaklı trandil otlarıyla kaplı olduğunu, balıkların marul, ıspanak benzeri bu otlar arasına gizlendiğini belirtiyor. "Hava lodos olursa deniz bulanır, kıyılarda netlik bozulur, avcılar poyraz havaları seçer ve kayalıkların etek bölümlerinde yan bölmeleri takip ederler". Diyor. Tecrübeli balıkçı balığı pişirmeden önce üzerini bıçakla çizmek lazımdır, zira kızgın yağda küçük kılçıklar ısının etkisiyle yanar, erir, yerken ağza batmaz diye ilave ediyor.
Midye Türü Sülünez
Silivri'de deniz dibi kum olduğu için karides, midye türü kabuklu deniz canlılarına da sıkça rastlanıyor. Bunlardan biri de kumun altında yaşayan ve "sülünez" denilen bir midye türü. Her balığa makbul bir yem olan bu midyeler, kumun üzerinde hiç görünmüyor, sadece 8 gibi iki küçük delik bulunuyor. Özel şiş bu deliğe sokularak midyeler toplanıyor. Midyeleri kavurup yiyen de bulunuyor, balık yemi olarak kullanan da. Özellikle teneke altı çıkarılıp macunla cam konuyor, bu şekilde deniz dibinin yüzeydeki dalgalardan etkilenmeden net olarak görünüm sağlanıyor. Mercek gibi seyredilen kum yüzeyde midyeler avlanıyor.
Gezilecek Yerler
Liman içinden kiralık teknelerle Silivri sahilini bir baştan diğer başa gezebilirsiniz. Sahil kesiminin kum ve son derece sığ oluşu nedeniyle karaya oturmamak için su içinde ki kum tepelerine dikkat etmek gerekiyor. Boşnakbahçe tarafında kale surlarından bazı kalıntıları altındaki ilginç kaya yapısı içinde bazı mağaraların yer aldığı yüksek tepeler kamp sahası görülüyor. Limanın diğer tarafında ise sahil, tarihi 32 gözlü Mimar Sinan Köprüsü, plajlar ve gerisinde yazlıkların yer aldığı kıyı bandı görülebiliyor.
Karadan gezi yapanlar ise Silivri'nin eski tarihi eserlerinden Surlar, Kapılar (çarşı kapısı, orta kapı, kır kapısı), yazıtlar, tuğla damgaları, sarnıç, Miladi 1517 tarihli Sadrazam Piri Mehmet Paşa Camii, Mimar Sinan köprüsünü ve heykelini daha yakından görme imkânı bulabilirler. Sahil boyunca uzanan çocuklarında rahatça yüzebileceği sığ plajlar ücretsiz ve vücuda yapışmayan ince kuma sahip. Dinlenme bankları ile süslü tüm kıyı bandı yolcu taşıma amaçlı sembolik çalışan tren haricinde araç trafiğine kapalı, gezintiye elverişli.
Deniz sporları yapma olanağı yanında da, köyler arası yollar ve kırsal alanlar otomobil, motor ve bisiklet gezileri yapmaya elverişli güzergâhlar bulunuyor.
İlçenin tam ortasında Hızır Hılkın köprüsü altından akan kibarlaştırılmış ismiyle Bolluca deresi ise iyileştirme çalışmalarını bekliyor.
Silivri halkı poyraz havalarda nem oranı düştüğü için bu havaya sağlam hava diyor. Lodos havalar sıkıntı yaratıyor ve halsizlik hissediliyor.
Silivri Yoğurdu
İlçenin geçim kaynakları tarım, hayvancılık, balıkçılık, turizm ve sanayiye dayalı olunca otlaklarda özenle beslenen ineklerin sütü ile yapılan yoğurtlar öne çıkarak yıllardır Türkiye'nin her tarafına nam salmış. Silivri diyince kaymağı kürekle kaldırılan tam yağlı tepsi yoğurtları akla gelir olmuş. Günümüzde adına festivaller düzenleyen Silivri, geleneksel hale getirdiği 6 - 16 Temmuz tarihleri arasını "Silivri Kültür ve Yoğurt Festivali"ne ayırmış. Konserler, oyunlar, folklor gösterileri sergilenmiş, yoğurtlar, ayranlar dağıtılmış.
Yoğurt imalathaneleri sayıları azalmış olsa da Silivri'ye gelenler çarşı içinde tarihi çınarın yanı başında bulunan Arslan yoğuncusuna uğramadan gitmiyor. Giderken de hediyelik olarak yoğurt alıyorlar. Ali Çetinkaya Caddesi No.18 de faaliyet gösteren Arslan Yoğurtçusu 1940 yılından bu yana kazandığı tecrübe ile katkısız imal ettiği yoğurtlarını tepsi, güveç, plastik ambalaj içinde tam yağlı, yarım yağlı, diyet çeşitleri ile sunuyor. Yoğurtların nefaseti ise ovalık, kırsal alanda yaşayan hayvanların sütünde saklı olduğunu söylüyorlar.
Konular
- Çanakkale-Gökçeada Yıldız Koyu
- Çanakkale-Çanakkale Kent Müzesi
- Çanakkale-Biga Çayı
- Çanakkale-Çanakkale Deniz Müzesi
- Çanakkale-Yeni Zelanda Anıtı
- Çanakkale-Gökçeada Gizli Liman
- Çanakkale-Havuzlar Şehitliği ve Anıtı
- Çanakkale-Kabatepe Orman Kampı
- Çanakkale-Bigalı Atatürk Evi
- Çanakkale-Müsellim Boğazı
- Çanakkale-Bozcaada Müzesi
- Çanakkale-Bozcaada Akvaryum Koyu
- Çanakkale-Saros Körfezi
- Çanakkale-Behramkale Köprüsü
- Çanakkale-Sivrice Koyu
- Çanakkale-Polente Feneri
- Çanakkale-Kilye Koyu
- Çanakkale-Assos Hüdavendigar Camii
- Çanakkale-Çanakkale Adatepe Zeytinyağı Müzesi
- Çanakkale-Dur Yolcu Anıtı
- Çanakkale-Gelibolu Feneri
- Çanakkale-Bozcaada Sulu Bahçe Koyu
- Çanakkale-Bozcaada Habbele Plajı
- Çanakkale-Havuzlar Şehitliği ve Anıtı
- Çanakkale-Seddülbahir Kalesi
- Çanakkale-Kabatepe Orman Kampı
- Çanakkale- Hıdırlar Kaplıcası
- Çanakkale-Babakale Feneri
- Çanakkale-Bozcaada Rüzgar Gülleri
- Çanakkale- Bozcaada Yenikale