Tarihi Evleri İle Ünlü Bir Kent;SAFRANBOLU
Şehir eski çağlarda Homeros'un İlyada destanında geçen Paflagonya bölgesinde yer almaktadır ve bilinen tarihi M.Ö. 3000 yıllarına kadar gider. M.Ö. 3000 ve 4000 tarihli tümülüsler, Safranbolu'nun insan yerleşimi açısından uzun bir tarihî olduğunu göstermektedir. Şehir Flaviopolis, Theodoropolis, Hadrianopolis, Germia ve Dadibra (Dadybra) gibi antik kasabalarla yorumlanmıştır. Bölgedeki bilinen ilk medeniyetler Hititlerin komşuları olan Gaspalar ve Zalpalardır. Bölgede sırası ile Hititler, Frigler, dolaylı yoldan Lidyalılar, Persler, Helenistik Krallıklar (Pondlar), Romalılar (Bizans), Selçuklular, Çobanoğulları, Candaroğulları ve Osmanlılar egemenlik kurmuşlardır.
Şehir Selçuklular tarafından fethedildiğinde adı Dadibra idi. Safranbolu, Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan'ın oğlu Muhiddin Mesut Şah tarafından 1196 tarihinde Türklerin eline geçmiştir. Muhiddin Mesut Şah, Yunanlı-Bizanslı nüfusa savaşmadan teslim olmaları durumunda hayatlarını koruyacağına söz vermiş fakat kayıtlara göre şehir savaşla ele geçirilmiştir. Hristiyanlara ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur. 1213-1280 tarihleri arasında Çobanoğulları, 1326-1354 tarihleri arasında Candaroğulları ve 1423 yılından sonra da Osmanlı Devleti'nin elinde bulunmuştur. Şu anki Kıranköy bölgesinde, Yunanlı topluluk bulunmaktaydı. Burası daha sonra merkez Yunan mahallesi olmuş ve 1923'deki nüfus değişimi bu bölgede gerçekleşmiştir.
Selçukluların idaresinde şehrin adı Zalifre olmuştur ve Sinop - Kastamonu - Safranbolu - Gerede - Söğüt uç bölgesi durumuna gelmiştir. Sonraki yıllarda şehir Türkmenler ve Bizanslılar arasında birkaç defa el değiştirmiştir. 1213 ile 1280 yılları arasında kasabayı, Anadolu Selçuklu Devleti'nin uç beyliği durumundaki Kastamonu ve Sinop bölgesine yerleşmiş olan Çobanoğulları Beyliği yönetmiştir. Daha sonra Çobanoğuları Moğol İlhanlılar'a vergi vermeye başlamıştır.
1326'da Candaroğulu Süleyman Paşa şehri ele geçirmiştir. 1332'de Kastamonu'ya gitmekte olan İbn Battuta ve Kastamonu paşasının oğlu vali Ali Bey ile görüşmüştür. İbn Battuta'ya göre geldiğinde, Hanefi ögretisini öğretmekte olan bir medrese bulunmaktaydı. Candaroğulları dönemiyle bölgede İslami mimari hareketlenmiştir, bu dönemde Gazi Süleyman Paşa Camii kullanılmaktaydı. Ayrıca eski bir Bizans kilisesi, iki hamam ve çeşitli çeşmeler bulunmaktaydı. Diğer benzer bir İslami yapılanma ancak 17. yüzyılda olacaktır.
Safranbolu 14. yüzyılın ortalarında ilk defa Osmanlı kontrolüne geçmiştir ve bu tarihten 1416'da tamamen fethedilene kadar Osmanlı Devleti ile Candaroğulları arasında bir sınır bölgesi olmuştur. Bölgeye Osmanlılar Yörükan-i Taraklı olarak bilinen çok sayıda Türkmen göçebeyi yerleştirmeye çalışmıştır ve şehrin ismi bu dönemden sonra Taraklı Borglu veya kısaca Borglu ve Borlu olarak adlandırılmıştır. 18. yüzyılın ortalarında Zağfiran Borlu kullanılmaya başlanmıştır ve daha sonra 19. yüzyılın ortasında kısa bir süre için Zağfiran Benderli kullanılmıştır fakat 19. yüzyılın son çeyreğinde Zağfiran Bolu olarak değişmiştir. En son olarak ise Zafranbolu ve daha sonra Safranbolu şekline dönüşmüştür.
Osmanlı Devleti zamanında özellikle 17. yüzyılda İstanbul-Sinop kervan yolu üzerinde konaklama merkezi olmasıyla kültürel ve ekonomik olarak en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Aynı devirde Osmanlı sarayı ve devlet adamları şehre önemli eserler katmıştır.
18. yüzyıldan başlayarak, III. Selim ve II. Mahmud dönemlerinde de devam eden ve 1850'den sonra artan İstanbul'a olan belgelenmiş göç ile Safranbolulular sarayda etkili olmaya başlamışlardır. Göçmenlerin çoğunluğu fırıncılık veya denizcilik yapmaktaydılar. Xavier de Planhol'a göre 1860'dan başlayarak Safranbolulular İstanbul'da fırıncılık konusunda tekel kurmuşlardı ve fırınlarda çalışan yaklaşık her beş kişiden üçü Safranbolu bölgesinden gelmekteydi. Büyük ihtimalle mevki sahibi ve tanınmış kişiler Safranbolu'dan akrabalarını, arkadaşlarını veya müşterilerini İstanbul'a getirmekteydiler. Planhol'a göre Safranbolu'dan İstanbul'a gelen Yunanlıların büyük çoğunluğu denizcilik yapmaktaydılar.
1939'da işletmeye alınan Karabük Demir Çelik Fabrikası ile Karabük ilgi merkezi durumuna gelmiştir ve Safranbolu 1950'lerde Anadolu'da gerçekleşen modern şehirleşmeden fazla etkilenmemiştir. Bu nedenle mimari gelenekleri, özellikle yarı ahşap, üç odalı Pontian Yunan stilinde depreme dayanıklı evleri korunmuştur. UNESCO tarafından 17 Aralık 1994 tarihinde Dünya Miras Listesi'ne alınarak "Dünya Kenti" unvanını almıştır. Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu'nun (OWHC) aktif üyesi olan Safranbolu'da 2000 yılında OWHC yönetim kurulu toplantısı düzenlenmiştir.
SAFRANBOLU'NUN COĞRAFYASI VE İKLİMİ
Batı Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Safranbolu, il merkezinden 8 km ve denizden 65 km içerdedir. İlçe, Karabük (merkez, Ovacık ve Eflani), Bartın (Ulus) ve Kastamonu (Araç) illeri ile çevrilidir.
Büyük bölümü ormanlık olan ve yüzölçümü 1.013 km2 olan şehir coğrafi açıdan engebeli bir bölgededir. Şehrin en alçak noktasının rakımı 300 metre iken en yüksek noktası 1.750 metre ile Sarı Çiçek Tepesidir. Şehir merkezinde ise en alçak nokta 400 metre ve en yüksek nokta 600 metre civarında olup ortalama yükselti 500 metredır.
İlçeden geçen önemli akarsulardan Araç Çayı, Soğanlı Çayı ve Ovacuma Deresi'nin yanında su miktarı az olan ve büyük kanyonlar oluşturan çok sayıda küçük derecik bulunmaktadır. Derin ve uzun kanyonların yanında, büyük mağaralar ve dağ yamaçlarında bulunan mağara ağızlarından çıkan büyük çaplı sular bulunmaktadır. Tokatlı (Gümüş), Akçasu ve Bulak dereleri üç ayrı kanyon oluşturarak şehirden geçip Araç Çayı'na karışırlar. Araç Çayı ise Soğanlı Çayı ile birleşir ve Filyos Çayı'ndan Karadeniz'e ulaşır.
Safranbolu'da Uluyayla ve Sarıçiçek olmak üzere iki yayla bulunmaktadır. Şehre 50 kilometre uzaklıkta bulunan, 280 hektar ve 7 kilometre uzunluktaki Uluyayla'nın ortasında bir gölet ve içinde yer altı nehri olan bir mağara vardır. Safranbolu'ya 8 kilometre uzaklıkta olan Sarıçiçek yaylasında ise kamp ve dağcılık yapılmaktadır. Ayrıca şehirde kanyonlar ve mağaralar bulunmaktadır. Uzunluğu 2.725 m olan Bulak (Mencilis) Mağarası'nın iki girişi bulunmaktadır ve 350 metrelik kısmı ışıklandırılmıştır. Yatay gelişmiş ve fosil Hızar Mağarası'nın büyük bir girişi vardır. Ağzıkara Mağarası ise sarkıt ve dikitleri ile dikkat çekmektedir.
Karadeniz ve İç Anadolu iklimleri arasında bulunan Safranbolu'da yazlar sıcak, kışlar soğuk, baharlar ılık ve serin geçer. İlkbahar ve sonbahar oldukça uzundur. Özellikle son yıllarda yaz ayları kurak geçmeye başlamıştır, yağışlar ilkbahar, sonbahar ve kış aylarında olur. Yıllık yağış miktarı ortalama 500 mm, nem oranı ise % 60 civarındadır. Yılda ortalama 35 gün kar yağışı olur.
Şehrin Çarşı ve Bağlar kısımları farklı yüksekliklerde olup çevrelerinde ormanlar bulunur. Bu nedenle bölgeler arası sıcaklık farklılıkları vardır. Çarşı kısmı vadilerin yan yamaçlarında bulunur, daha ılık ve rüzgârsız olan bölge kışlık olarak kullanılır ve daha az kar yağışı olur. Yüksek kesimlerde bulunan Bağlar kısmı ise, rüzgârlara açık, yaz aylarında serin, kış aylarında karlıdır, bu nedenle yazlık olarak kullanılır.
SAFRANBOLU'NUN NÜFUSU
19. yüzyılın sonlarına doğru şehrin nüfusu yaklaşık 7.500'dü. 1923'de Yunan Ortodoks nüfusun 1923 mübadelesi ile Yunanistan'a göç ettirilmesi sonucunda nüfus 5.000'e düşmüştür ve 1940'lara kadar bu şekilde kalmıştır. 1939'da Karabük Demir Çelik Fabrikası'nın açılması ile birçok zanaatkâr ve çiftçi fabrikada çalışmak için Safranbolu'yu terketmiş ve Karabük'ün nüfusu 100.000'e çıkmıştır. Bununla birlikte, dış göçe rağmen Safranbolu'nun nüfusu 1940'lardan sonra yaklaşık 20.000'e çıkmıştır.
KORUMACILIK
Ağırlıklı olarak bir Osmanlı dönemi şehri olan Safranbolu daha çok 18. ve 19. yy. geleneksel Türk toplum yaşantısını günümüze aktarmaktadır. Şehir Türk kent kültürünün ve mimarisinin bir zirvesini oluşturduğu için yeni tarz aranmamış ve 1940’lara kadar fazla değişikliğe uğramadan bakım ve onarımlarla koruna gelmiştir. Bu tarihlerde Demir-Çelik endüstrisinin kurulması ile Karabük hızlı bir gelişmeye sahne olmuş ve yeni cazibe merkezi haline gelmeye başlamıştır. Bu sayede ülkemizde hızlı kentleşmenin ve değişimin yaşandığı 1950 sonrası dönemde Safranbolu hiçbir bozulma riski yaşamamış, kentleşme tümü ile Karabük’ te ve daha sonraki dönemde Safranbolu’nun ayrı bir kesimini oluşturan Kıranköy-Hastarla mevkiinde yoğunlaşmıştır. 1975’lere gelindiğinde ilçede dönemin belediye başkanı Kızıltan ULUKAVAK’ ın önderliğinde yerel yönetim ve üniversitelerle işbirliği yaparak korumacılığı benimsetme ve yayma çabalarına girişmiş, bu yılın dünya miras yılı olmasından yararlanarak Safranbolu’yu ülkemizde ve Dünyada ön plana çıkarmayı başarmıştır.
Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu 8 Ekim 1976’ da Safranbolu için Koruma Kararı almıştır. Bu ilk koruma kararı ile kültür ve tarihsel, yasal gerekçeler izah edilerek planlı koruma sağlanıncaya kadar geçiş dönemi yapılaşma koşulları ortaya konmuştur. Korunacak yapılar belirlenmiş yol formunu yaratan öğelerin, yolların ve yol dokusunun, bahçe duvarlarının, doğal görüntünün korunması ve alt yapı öğelerinin denetim altında tutulması ön görülmüştür.
2 Mayıs 1985 tarihinde Taşınmaz Kültür Varlıkları Yüksek Kurulu Bağlar ve Çarşı bölgesinde yer alan iki kentsel sit alanı ve doğal sit sınırlarındaki 810 sivil mimarlık örneği, 165 anıt eserin tesciline karar vermiştir. Aynı kararla şehri koruma imar planının belediyece yaptırılması benimsenmiştir. Safranbolu Koruma İmar Planı ise 1991 yılında kabul edilerek uygulamaya konulmuştur.
Safranbolu’nun örnek korumacılık çalışmalarına sahne olduğu 1975 sonrası dönemde Kültür Bakanlığı şehirde Kaymakamlar Evi olarak bilinen konağı satın alarak Eğitim Merkezi olarak, ayrıca Yemeniciler Arastasını ve Eski Hastane Binasını restore ettirmiştir. Safranbolu Sağlılıklaştırma Projesi kapsamında 30 kadar evin dış cephe restorasyonu düzenlemesini yaptırmıştır. Sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü Cinci Hamamı, Köprülü Mehmet Paşa, İzzet Mehmet Paşa, Kütükçü, Kilci, Ulucami, Yıldız, Değirmencioğlu, Mescit Camilerinin restorasyonlarını gerçekleştirmiştir. Cinci Hanı restorasyonuna 1990 yılında başlanmış, Vakıflar Genel Müdürlüğünce Restore Et Devret Modeli ile İşletmeciye teslim edilmiş, 4 Mayıs 2004 tarihinden itibaren Otel, Restoran ve Cafe olarak hizmete açılmıştır.
Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu ise Asmazlar Konağını satın alarak Otel olarak restore ettirmiştir. Karabük Valiliğince bazı eserlerin restorasyonu sağlanmıştır. Bunlar; Tarihi Saat Kulesi, İncekaya Su Kemeri, Yörük Köyü Arnavut Kaldırımı, Hıdırlık Yokuşu Sokağı ile Kaymakamlar Evi bahçe düzenlemesidir.
Safranbolu Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığınca tarafından yapılan Restorasyon Uygulamaları;
1. Birliğe ait tarihi konağın restore edilerek, otel haline getirilmesi.Restorasyon tamamlanmış olup, keşif bedeli 140 milyar TL’dir.
2. 42 adet tarihi çeşmenin restorasyonu tamamlanmış olup, 80 milyar TL. ödeme yapılmıştır.Ayrıca halihazırda 20 adet çeşmenin ihale hazırlığı yapılmaktadır.
3. Yörük Köyü Vakıf Evinin restorasyonu tamamlanmış bulunmaktadır.(15 Milyar TL)
4. 10 adet Tarihi Caminin Restorasyonundan;
a) Kazdağlıoğlu Camii
b) Müftüpınarı Camii
c) Dağdelen Camii
d) Hükümet Konağındaki mescit
e) Lütfiye Camii
f) Tabakhane Camii
g) Kabasofta Camii
h) Eski Camii
ı) Tarihi Tekke Mescidi
i) Tarihi Yıldız Camii
Bütün bu camilerin toplam proje ve restorasyon bedeli olarak 2 Trilyon harcanmaktadır.
5. İlçe merkezinde çok sayıda bulunan türbelerden acil olarak restorasyonu gereken;
Şehir mezarlığındaki Şeyh Mustafa Efendi Türbesi, Cemal Caymaz Mahallesindeki Yıldız Baba Türbesi, Kirkille Mahallesi Karaman Çukuru mevkiindeki Ergüllü Baba Türbesi ile Kırıklar Köyü Göveren Türbesi ve Ovacuma Beldesi Cebbar Köyü Türbelerinin restorasyonu Safranbolu Kaymakamlığı ve İlçe Müftülüğünce yaptırılmıştır.
6. Mektepçiler konağının restorasyonu ve keşif bedeli için 182.000 YTL. olup restorasyonu tamamlanmıştır.
7. Hükümet Konağı çevre düzenlemeleri çalışması, keşif bedeli 619.000 YTL olup, çalışmalar tamamlandı.
8. Tarihi Ceza Evinin onarım restorasyonu., proje bedeli 425.000 YTL olup, çalışmalar devam ediyor.
9. Hıdırlık Tepesi Restorasyonu, proje maliyeti 675.000 YTL olup, ihalesi yapılmış ve çalışmalara başlanmıştır.
10. Tarihi Cinci Hamamı restorasyonu, projesi hazırlanmaktadır.
11. Tarihi Konarı Köprüsü ile Karabük-Kastamonu İlleri arasındaki karayolunda bulunan Taşköprü ve Eski Çevrikköprü, Korunması Gerekli Kültür Varlığı olarak tescillendi. Söz konusu köprülerin restorasyon projeleri Kurulca onaylandı. İhale çalışmaları devam ediyor.
TEDAŞ ile TELEKOM A.Ş. görüntü kirliliği yaratan elektrik haberleşme dağıtım tesislerini yeraltına alarak korumacılık ve çevre duyarlılığı açısından önemli bir atılım yapmışlardır.
İlçede Turizm Otelcilik ve Restorasyon bölümleri bulunan Safranbolu Meslek Yüksekokulu’ nun 1992 yılında kurulması korumacılık faaliyetlerine bilimsel katkı ve katılımı sağlamıştır.
UNESCO tarafından 1994 yılı sonunda dünya miras listesine dahil edilerek insanlığın ortak mirası haline gelen Safranbolu’yu korumak artık yalnızca Safranbolu’ luların sorumluluğu altından çıkmıştır. Devletimiz, ülkemizin insanları ve tüm dünya insanları Safranbolu’yu koruma konusunda ortak sorumluluğa sahiptir.
Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. Konumu yaklaşık olarak Ankara'nın 200 km kuzeyinde ve Karadeniz'in 100 km güneyindedir. Karabük ilçe merkezinin de 9 km kuzeyinde bulunmaktadır.
Klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan tarihî evleri ile ünlü olan şehir, bu özelliği sayesinde 17 Aralık 1994 tarihinden beri Türkiye'de Dünya Miras Listesi'nde yer alan 9 kültürel varlıkdan biridir ve turistik ilgi çekmektedir. Safranbolu ismini, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan safrandan alır.
Safranbolu coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca idari ve ticari bir merkez olmuştur. 2000 nüfus sayımına göre nüfusu 47.257'dir.
Türkiye'de bulunduğu yer
Tarihte Paflagonya olarak adlandırılan bölgede bulunur ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Türkler tarafından kesin olarak alınışı 1196 yılındadır. Osmanlı zamanında 17. yüzyılda İstanbul-Sinop yolu üzerinde olması nedeniyle tarihteki en önemli dönemini yaşamıştır.
2002'de kurulan Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'ne bağlı Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi ve Safranbolu Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır
Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. Konumu yaklaşık olarak Ankara'nın 200 km kuzeyinde ve Karadeniz'in 100 km güneyindedir. Karabük ilçe merkezinin de 9 km kuzeyinde bulunmaktadır.
Karayolu ve demiryolu ulaşımının bulundugu Safranbolu'ya en yakın havaalanı Ankara Esenboğa Havaalanı (240 km.)'dir.
Safranbolu'ya karayolu ile Ankara-İstanbul otoyolunun Gerede sapağından ayrılarak 88 km. sonra ulaşılır. Otogar kent merkezindedir. Kent merkezinden otobüs firmaları servisleri, dolmuşlar veya Safrabolu Halk Otobüsleri ile 15 dk.'da gidilebilir.
Safranbolu'dan Zonguldak ve Ankara'ya Karabük şehir merkezine vararak demiryolu ile ulaşım mümkündür. İstasyonun Karabük şehir merkezine uzaklığı 2 km.'dir.
İstasyon Tel : (+90.370) 424 15 49
Şehir Selçuklular tarafından fethedildiğinde adı Dadibra idi. Safranbolu, Selçuklu Sultanı II. Kılıç Arslan'ın oğlu Muhiddin Mesut Şah tarafından 1196 tarihinde Türklerin eline geçmiştir. Muhiddin Mesut Şah, Yunanlı-Bizanslı nüfusa savaşmadan teslim olmaları durumunda hayatlarını koruyacağına söz vermiş fakat kayıtlara göre şehir savaşla ele geçirilmiştir. Hristiyanlara ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur. 1213-1280 tarihleri arasında Çobanoğulları, 1326-1354 tarihleri arasında Candaroğulları ve 1423 yılından sonra da Osmanlı Devleti'nin elinde bulunmuştur. Şu anki Kıranköy bölgesinde, Yunanlı topluluk bulunmaktaydı. Burası daha sonra merkez Yunan mahallesi olmuş ve 1923'deki nüfus değişimi bu bölgede gerçekleşmiştir.
Selçukluların idaresinde şehrin adı Zalifre olmuştur ve Sinop - Kastamonu - Safranbolu - Gerede - Söğüt uç bölgesi durumuna gelmiştir. Sonraki yıllarda şehir Türkmenler ve Bizanslılar arasında birkaç defa el değiştirmiştir. 1213 ile 1280 yılları arasında kasabayı, Anadolu Selçuklu Devleti'nin uç beyliği durumundaki Kastamonu ve Sinop bölgesine yerleşmiş olan Çobanoğulları Beyliği yönetmiştir. Daha sonra Çobanoğuları Moğol İlhanlılar'a vergi vermeye başlamıştır.
1326'da Candaroğulu Süleyman Paşa şehri ele geçirmiştir. 1332'de Kastamonu'ya gitmekte olan İbn Battuta ve Kastamonu paşasının oğlu vali Ali Bey ile görüşmüştür. İbn Battuta'ya göre geldiğinde, Hanefi ögretisini öğretmekte olan bir medrese bulunmaktaydı. Candaroğulları dönemiyle bölgede İslami mimari hareketlenmiştir, bu dönemde Gazi Süleyman Paşa Camii kullanılmaktaydı. Ayrıca eski bir Bizans kilisesi, iki hamam ve çeşitli çeşmeler bulunmaktaydı. Diğer benzer bir İslami yapılanma ancak 17. yüzyılda olacaktır.
Safranbolu 14. yüzyılın ortalarında ilk defa Osmanlı kontrolüne geçmiştir ve bu tarihten 1416'da tamamen fethedilene kadar Osmanlı Devleti ile Candaroğulları arasında bir sınır bölgesi olmuştur. Bölgeye Osmanlılar Yörükan-i Taraklı olarak bilinen çok sayıda Türkmen göçebeyi yerleştirmeye çalışmıştır ve şehrin ismi bu dönemden sonra Taraklı Borglu veya kısaca Borglu ve Borlu olarak adlandırılmıştır. 18. yüzyılın ortalarında Zağfiran Borlu kullanılmaya başlanmıştır ve daha sonra 19. yüzyılın ortasında kısa bir süre için Zağfiran Benderli kullanılmıştır fakat 19. yüzyılın son çeyreğinde Zağfiran Bolu olarak değişmiştir. En son olarak ise Zafranbolu ve daha sonra Safranbolu şekline dönüşmüştür.
Osmanlı Devleti zamanında özellikle 17. yüzyılda İstanbul-Sinop kervan yolu üzerinde konaklama merkezi olmasıyla kültürel ve ekonomik olarak en yüksek düzeyine ulaşmıştır. Aynı devirde Osmanlı sarayı ve devlet adamları şehre önemli eserler katmıştır.
18. yüzyıldan başlayarak, III. Selim ve II. Mahmud dönemlerinde de devam eden ve 1850'den sonra artan İstanbul'a olan belgelenmiş göç ile Safranbolulular sarayda etkili olmaya başlamışlardır. Göçmenlerin çoğunluğu fırıncılık veya denizcilik yapmaktaydılar. Xavier de Planhol'a göre 1860'dan başlayarak Safranbolulular İstanbul'da fırıncılık konusunda tekel kurmuşlardı ve fırınlarda çalışan yaklaşık her beş kişiden üçü Safranbolu bölgesinden gelmekteydi. Büyük ihtimalle mevki sahibi ve tanınmış kişiler Safranbolu'dan akrabalarını, arkadaşlarını veya müşterilerini İstanbul'a getirmekteydiler. Planhol'a göre Safranbolu'dan İstanbul'a gelen Yunanlıların büyük çoğunluğu denizcilik yapmaktaydılar.
1939'da işletmeye alınan Karabük Demir Çelik Fabrikası ile Karabük ilgi merkezi durumuna gelmiştir ve Safranbolu 1950'lerde Anadolu'da gerçekleşen modern şehirleşmeden fazla etkilenmemiştir. Bu nedenle mimari gelenekleri, özellikle yarı ahşap, üç odalı Pontian Yunan stilinde depreme dayanıklı evleri korunmuştur. UNESCO tarafından 17 Aralık 1994 tarihinde Dünya Miras Listesi'ne alınarak "Dünya Kenti" unvanını almıştır. Dünya Miras Şehirleri Organizasyonu'nun (OWHC) aktif üyesi olan Safranbolu'da 2000 yılında OWHC yönetim kurulu toplantısı düzenlenmiştir.
SAFRANBOLU'NUN COĞRAFYASI VE İKLİMİ
Batı Karadeniz Bölgesi'nde yer alan Safranbolu, il merkezinden 8 km ve denizden 65 km içerdedir. İlçe, Karabük (merkez, Ovacık ve Eflani), Bartın (Ulus) ve Kastamonu (Araç) illeri ile çevrilidir.
Büyük bölümü ormanlık olan ve yüzölçümü 1.013 km2 olan şehir coğrafi açıdan engebeli bir bölgededir. Şehrin en alçak noktasının rakımı 300 metre iken en yüksek noktası 1.750 metre ile Sarı Çiçek Tepesidir. Şehir merkezinde ise en alçak nokta 400 metre ve en yüksek nokta 600 metre civarında olup ortalama yükselti 500 metredır.
İlçeden geçen önemli akarsulardan Araç Çayı, Soğanlı Çayı ve Ovacuma Deresi'nin yanında su miktarı az olan ve büyük kanyonlar oluşturan çok sayıda küçük derecik bulunmaktadır. Derin ve uzun kanyonların yanında, büyük mağaralar ve dağ yamaçlarında bulunan mağara ağızlarından çıkan büyük çaplı sular bulunmaktadır. Tokatlı (Gümüş), Akçasu ve Bulak dereleri üç ayrı kanyon oluşturarak şehirden geçip Araç Çayı'na karışırlar. Araç Çayı ise Soğanlı Çayı ile birleşir ve Filyos Çayı'ndan Karadeniz'e ulaşır.
Safranbolu'da Uluyayla ve Sarıçiçek olmak üzere iki yayla bulunmaktadır. Şehre 50 kilometre uzaklıkta bulunan, 280 hektar ve 7 kilometre uzunluktaki Uluyayla'nın ortasında bir gölet ve içinde yer altı nehri olan bir mağara vardır. Safranbolu'ya 8 kilometre uzaklıkta olan Sarıçiçek yaylasında ise kamp ve dağcılık yapılmaktadır. Ayrıca şehirde kanyonlar ve mağaralar bulunmaktadır. Uzunluğu 2.725 m olan Bulak (Mencilis) Mağarası'nın iki girişi bulunmaktadır ve 350 metrelik kısmı ışıklandırılmıştır. Yatay gelişmiş ve fosil Hızar Mağarası'nın büyük bir girişi vardır. Ağzıkara Mağarası ise sarkıt ve dikitleri ile dikkat çekmektedir.
Karadeniz ve İç Anadolu iklimleri arasında bulunan Safranbolu'da yazlar sıcak, kışlar soğuk, baharlar ılık ve serin geçer. İlkbahar ve sonbahar oldukça uzundur. Özellikle son yıllarda yaz ayları kurak geçmeye başlamıştır, yağışlar ilkbahar, sonbahar ve kış aylarında olur. Yıllık yağış miktarı ortalama 500 mm, nem oranı ise % 60 civarındadır. Yılda ortalama 35 gün kar yağışı olur.
Şehrin Çarşı ve Bağlar kısımları farklı yüksekliklerde olup çevrelerinde ormanlar bulunur. Bu nedenle bölgeler arası sıcaklık farklılıkları vardır. Çarşı kısmı vadilerin yan yamaçlarında bulunur, daha ılık ve rüzgârsız olan bölge kışlık olarak kullanılır ve daha az kar yağışı olur. Yüksek kesimlerde bulunan Bağlar kısmı ise, rüzgârlara açık, yaz aylarında serin, kış aylarında karlıdır, bu nedenle yazlık olarak kullanılır.
SAFRANBOLU'NUN NÜFUSU
19. yüzyılın sonlarına doğru şehrin nüfusu yaklaşık 7.500'dü. 1923'de Yunan Ortodoks nüfusun 1923 mübadelesi ile Yunanistan'a göç ettirilmesi sonucunda nüfus 5.000'e düşmüştür ve 1940'lara kadar bu şekilde kalmıştır. 1939'da Karabük Demir Çelik Fabrikası'nın açılması ile birçok zanaatkâr ve çiftçi fabrikada çalışmak için Safranbolu'yu terketmiş ve Karabük'ün nüfusu 100.000'e çıkmıştır. Bununla birlikte, dış göçe rağmen Safranbolu'nun nüfusu 1940'lardan sonra yaklaşık 20.000'e çıkmıştır.
KORUMACILIK
Ağırlıklı olarak bir Osmanlı dönemi şehri olan Safranbolu daha çok 18. ve 19. yy. geleneksel Türk toplum yaşantısını günümüze aktarmaktadır. Şehir Türk kent kültürünün ve mimarisinin bir zirvesini oluşturduğu için yeni tarz aranmamış ve 1940’lara kadar fazla değişikliğe uğramadan bakım ve onarımlarla koruna gelmiştir. Bu tarihlerde Demir-Çelik endüstrisinin kurulması ile Karabük hızlı bir gelişmeye sahne olmuş ve yeni cazibe merkezi haline gelmeye başlamıştır. Bu sayede ülkemizde hızlı kentleşmenin ve değişimin yaşandığı 1950 sonrası dönemde Safranbolu hiçbir bozulma riski yaşamamış, kentleşme tümü ile Karabük’ te ve daha sonraki dönemde Safranbolu’nun ayrı bir kesimini oluşturan Kıranköy-Hastarla mevkiinde yoğunlaşmıştır. 1975’lere gelindiğinde ilçede dönemin belediye başkanı Kızıltan ULUKAVAK’ ın önderliğinde yerel yönetim ve üniversitelerle işbirliği yaparak korumacılığı benimsetme ve yayma çabalarına girişmiş, bu yılın dünya miras yılı olmasından yararlanarak Safranbolu’yu ülkemizde ve Dünyada ön plana çıkarmayı başarmıştır.
Kültür Bakanlığı Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu 8 Ekim 1976’ da Safranbolu için Koruma Kararı almıştır. Bu ilk koruma kararı ile kültür ve tarihsel, yasal gerekçeler izah edilerek planlı koruma sağlanıncaya kadar geçiş dönemi yapılaşma koşulları ortaya konmuştur. Korunacak yapılar belirlenmiş yol formunu yaratan öğelerin, yolların ve yol dokusunun, bahçe duvarlarının, doğal görüntünün korunması ve alt yapı öğelerinin denetim altında tutulması ön görülmüştür.
2 Mayıs 1985 tarihinde Taşınmaz Kültür Varlıkları Yüksek Kurulu Bağlar ve Çarşı bölgesinde yer alan iki kentsel sit alanı ve doğal sit sınırlarındaki 810 sivil mimarlık örneği, 165 anıt eserin tesciline karar vermiştir. Aynı kararla şehri koruma imar planının belediyece yaptırılması benimsenmiştir. Safranbolu Koruma İmar Planı ise 1991 yılında kabul edilerek uygulamaya konulmuştur.
Safranbolu’nun örnek korumacılık çalışmalarına sahne olduğu 1975 sonrası dönemde Kültür Bakanlığı şehirde Kaymakamlar Evi olarak bilinen konağı satın alarak Eğitim Merkezi olarak, ayrıca Yemeniciler Arastasını ve Eski Hastane Binasını restore ettirmiştir. Safranbolu Sağlılıklaştırma Projesi kapsamında 30 kadar evin dış cephe restorasyonu düzenlemesini yaptırmıştır. Sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü Cinci Hamamı, Köprülü Mehmet Paşa, İzzet Mehmet Paşa, Kütükçü, Kilci, Ulucami, Yıldız, Değirmencioğlu, Mescit Camilerinin restorasyonlarını gerçekleştirmiştir. Cinci Hanı restorasyonuna 1990 yılında başlanmış, Vakıflar Genel Müdürlüğünce Restore Et Devret Modeli ile İşletmeciye teslim edilmiş, 4 Mayıs 2004 tarihinden itibaren Otel, Restoran ve Cafe olarak hizmete açılmıştır.
Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu ise Asmazlar Konağını satın alarak Otel olarak restore ettirmiştir. Karabük Valiliğince bazı eserlerin restorasyonu sağlanmıştır. Bunlar; Tarihi Saat Kulesi, İncekaya Su Kemeri, Yörük Köyü Arnavut Kaldırımı, Hıdırlık Yokuşu Sokağı ile Kaymakamlar Evi bahçe düzenlemesidir.
Safranbolu Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliği Başkanlığınca tarafından yapılan Restorasyon Uygulamaları;
1. Birliğe ait tarihi konağın restore edilerek, otel haline getirilmesi.Restorasyon tamamlanmış olup, keşif bedeli 140 milyar TL’dir.
2. 42 adet tarihi çeşmenin restorasyonu tamamlanmış olup, 80 milyar TL. ödeme yapılmıştır.Ayrıca halihazırda 20 adet çeşmenin ihale hazırlığı yapılmaktadır.
3. Yörük Köyü Vakıf Evinin restorasyonu tamamlanmış bulunmaktadır.(15 Milyar TL)
4. 10 adet Tarihi Caminin Restorasyonundan;
a) Kazdağlıoğlu Camii
b) Müftüpınarı Camii
c) Dağdelen Camii
d) Hükümet Konağındaki mescit
e) Lütfiye Camii
f) Tabakhane Camii
g) Kabasofta Camii
h) Eski Camii
ı) Tarihi Tekke Mescidi
i) Tarihi Yıldız Camii
Bütün bu camilerin toplam proje ve restorasyon bedeli olarak 2 Trilyon harcanmaktadır.
5. İlçe merkezinde çok sayıda bulunan türbelerden acil olarak restorasyonu gereken;
Şehir mezarlığındaki Şeyh Mustafa Efendi Türbesi, Cemal Caymaz Mahallesindeki Yıldız Baba Türbesi, Kirkille Mahallesi Karaman Çukuru mevkiindeki Ergüllü Baba Türbesi ile Kırıklar Köyü Göveren Türbesi ve Ovacuma Beldesi Cebbar Köyü Türbelerinin restorasyonu Safranbolu Kaymakamlığı ve İlçe Müftülüğünce yaptırılmıştır.
6. Mektepçiler konağının restorasyonu ve keşif bedeli için 182.000 YTL. olup restorasyonu tamamlanmıştır.
7. Hükümet Konağı çevre düzenlemeleri çalışması, keşif bedeli 619.000 YTL olup, çalışmalar tamamlandı.
8. Tarihi Ceza Evinin onarım restorasyonu., proje bedeli 425.000 YTL olup, çalışmalar devam ediyor.
9. Hıdırlık Tepesi Restorasyonu, proje maliyeti 675.000 YTL olup, ihalesi yapılmış ve çalışmalara başlanmıştır.
10. Tarihi Cinci Hamamı restorasyonu, projesi hazırlanmaktadır.
11. Tarihi Konarı Köprüsü ile Karabük-Kastamonu İlleri arasındaki karayolunda bulunan Taşköprü ve Eski Çevrikköprü, Korunması Gerekli Kültür Varlığı olarak tescillendi. Söz konusu köprülerin restorasyon projeleri Kurulca onaylandı. İhale çalışmaları devam ediyor.
TEDAŞ ile TELEKOM A.Ş. görüntü kirliliği yaratan elektrik haberleşme dağıtım tesislerini yeraltına alarak korumacılık ve çevre duyarlılığı açısından önemli bir atılım yapmışlardır.
İlçede Turizm Otelcilik ve Restorasyon bölümleri bulunan Safranbolu Meslek Yüksekokulu’ nun 1992 yılında kurulması korumacılık faaliyetlerine bilimsel katkı ve katılımı sağlamıştır.
UNESCO tarafından 1994 yılı sonunda dünya miras listesine dahil edilerek insanlığın ortak mirası haline gelen Safranbolu’yu korumak artık yalnızca Safranbolu’ luların sorumluluğu altından çıkmıştır. Devletimiz, ülkemizin insanları ve tüm dünya insanları Safranbolu’yu koruma konusunda ortak sorumluluğa sahiptir.
Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. Konumu yaklaşık olarak Ankara'nın 200 km kuzeyinde ve Karadeniz'in 100 km güneyindedir. Karabük ilçe merkezinin de 9 km kuzeyinde bulunmaktadır.
Klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan tarihî evleri ile ünlü olan şehir, bu özelliği sayesinde 17 Aralık 1994 tarihinden beri Türkiye'de Dünya Miras Listesi'nde yer alan 9 kültürel varlıkdan biridir ve turistik ilgi çekmektedir. Safranbolu ismini, bölgede yetişen ve nadir bir bitki olan safrandan alır.
Safranbolu coğrafi konumu nedeniyle tarih boyunca idari ve ticari bir merkez olmuştur. 2000 nüfus sayımına göre nüfusu 47.257'dir.
Türkiye'de bulunduğu yer
Tarihte Paflagonya olarak adlandırılan bölgede bulunur ve birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Türkler tarafından kesin olarak alınışı 1196 yılındadır. Osmanlı zamanında 17. yüzyılda İstanbul-Sinop yolu üzerinde olması nedeniyle tarihteki en önemli dönemini yaşamıştır.
2002'de kurulan Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'ne bağlı Fethi Toker Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi ve Safranbolu Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır
Safranbolu, Karabük ilinin en büyük ve gelişmiş ilçesidir. Konumu yaklaşık olarak Ankara'nın 200 km kuzeyinde ve Karadeniz'in 100 km güneyindedir. Karabük ilçe merkezinin de 9 km kuzeyinde bulunmaktadır.
Karayolu ve demiryolu ulaşımının bulundugu Safranbolu'ya en yakın havaalanı Ankara Esenboğa Havaalanı (240 km.)'dir.
Safranbolu'ya karayolu ile Ankara-İstanbul otoyolunun Gerede sapağından ayrılarak 88 km. sonra ulaşılır. Otogar kent merkezindedir. Kent merkezinden otobüs firmaları servisleri, dolmuşlar veya Safrabolu Halk Otobüsleri ile 15 dk.'da gidilebilir.
Safranbolu'dan Zonguldak ve Ankara'ya Karabük şehir merkezine vararak demiryolu ile ulaşım mümkündür. İstasyonun Karabük şehir merkezine uzaklığı 2 km.'dir.
İstasyon Tel : (+90.370) 424 15 49
Konular
- Çanakalle-Kabatepe Müzesi
- Çanakkale-Bakkal Salim Müzesi
- Çanakkale-Polente Feneri
- Çanakkale-Truva Antik Kenti
- Çanakkale-Bozcaada Rüzgar Gülleri
- Çanakkale-Karabiga
- Çanakkale-Saros Körfezi
- Çanakkle-Alexandria Troas
- Çanakkale-Morto Koyu
- Çanakkale-Gelibolu Yarımadası
- Çanakkale-Conkbayırı
- Çanakkale-Bakkal Salim Müzesi
- Çanakkale-Çanakkale Adatepe Zeytinyağı Müzesi
- Çanakkale-Parion Antik Kenti
- Çanakkale-Gökçeada Laz Koyu
- Çanakkale-Bozcaada Müzesi
- Çanakkale-Anzak Koyu
- Çanakkale-Kestanbol Kaplıcası
- Çanakkale-Yeni Zelanda Anıtı
- Çanakkale-Bozcaada Sulu Bahçe Koyu
- Çanakkale-Kumkale Kalesi
- Çanakkale-Gökçeada Yuvalı Koyu
- Çanakkale-Gökçeada Peynir Kayalıkları
- Çanakkale-Truva Antik Kenti
- Çanakkale-Karabiga
- Çanakkale-Kömür Limanı
- Çanakkale-Alexandria Troas
- Çanakkale-Gökçeada Tuz Gölü
- Çanakkale-Marmaros Şelalesi
- Çanakkale-Kilye Kalesi