Uyanan dev Çin'in başkenti..
Globalleşme ile birlikte dünyaya kapılarını açan Pekin en gizemli destinasyonlar arasında..
Uzak Doğu kültürü her zaman her zaman ilginizi çekmişse, Konfüçyüs'ten, Zhu Xi, Hu Shi'den haberdarsanız, Tao ve Buda hakkında bir fikriniz varsa, Çin tiyatrosu, Çin operası hatta Çin sineması, karşılaştığınız ilk seferde yüreğinizin tellerini ilk seferde oynatmışsa; hayatınızın bir döneminde Mao'yu ilgiyle izlemişseniz, Kızıl Kitap'ı, Uzun Yürüyüş'ü, 4'lü Çete'yi biliyorsanız, Tianan Men Meydanı'nı, Yasak Şehir'i, Yaz Sarayı'nı, Cennet Tapınağı'nı merak ediyorsanız, bu ülkeye seyahat fikriyle elbette büyülenirsiniz.
Pekin'de, insana bir uzak Doğu ülkesinde bulunduğunu hissettiren tek şey, Çin harfleriyle yazılmış tabelalar. Gerçekten Çin'de bulunduğunuzu idrak edebilmeniz için ise Tianan Men Meydanı'nda birkaç saat geçirmeniz, en azından Yasak Şehir'e, imparatorun Yazlık Sarayı'na, Çin seddine gitmeniz gerekiyor. Tabii Cennet Tapınağı da unutmayin.
Buda Tapınağı'nda Budistlerin ibadet şeklini görün. Çin'de ateistlerin çoğunlukta olduğunu ancak yaşlılar ve emeklilerin Budizmi seçtiklerini öğreneceksiniz. Altın Buda,Yeşim Buda heykellerine tapınan Budistler değişik insan ve inanış manzaraları sergiliyorlar.
Ne zaman gitmeli?
Eğer bir gün Çin'e turist olarak gitmek isterseniz, bunun için vaktinizi ve paranızı ayırırsanız, lütfen öncelikle bahar aylarını tercih ediniz. O güzelim Dünya harikası Çin Seddi'ne kaçar gibi teleferikle değil, adım adım basamak basamak yürüyerek çıkın, dağlar boyunca süren altı bin kilometrelik bu duvarı doya doya seyredin. Hun saldırılarından korunmak amacıyla yapılmış olan bu tarihi efsaneyi içinize sindirin.
Yazının ileriki bölümlerinde okuyacağanız dünyanın sekizinci harikası olmaya aday Terra Cotta Askeri Müzesi'ni titremeden, donma tehlikesi geçirmeden gezin, yaşayın ve sevdiklerinize anlatmak için adeta bir okul gibi, bir ders gibi öğrenin. Yanınızda mutlaka yiyecek götürün. Öğlen ve akşam yemeklerinde hiçbir şekilde ekmek bulma şansınız olmadığından ekmek sorununuzu çözün.
Tuzlu yemek isterseniz yanınızda tuz taşıyın. İngilizce bilmeyen veya bilse bile Çince dışında konuşmayan Çinlilere derdinizi anlatamazsınız. Kendi hazırlığınızı kendiniz yapın. Paranızı uçaktan iner inmez Yuana çevirin ve dönüşte havaalanında alışveriş yapma imkanınız olmayacağı için son kuruşunuza (Yuan!) kadar harcayın veya uçağa binmeden önce dolara çevirin. Aksi takdirde elinizde Yuanlarla dönmek zorunda kalırsınız.
Başkentte Yaşam: Pekin; 4 bin yıllık gizemli bir tarihin 6 asırlık başkenti.. Ama uzun, yeşil ağaçlarla çevrili bir yoldan kent merkezine yolculuk yapınca, Batı ülkelerinden aşina olduğumuz Çin mahalleri yerine, Amerikan mimarisine uygun gökdelenlerle buluştugunuzda biraz şaşırabilirsiniz. Gerçektende Pekin tam bir kapitalist ülke kenti havasında.
Üzerinde son model Mercedes'lerin, Audi'lerin, Volkwagen'ların vızır vızır aktığı caddeler, 5 yıldızlı otellerin ve isimlerini ezbere bildiğimiz uluslar arası büyük şirketlerin tabelalarını taşıyan devasa gökdelenler, modern giysileriyle kaldırımlarda yürüyen sevimli insanlar, tertemiz, üzerinde bir öp bile bulunmayan kaldırımlar...
O meşhur bisikletler bile neredeyse tek tük görünüyordu. Gerçi son yıllarda Pekin'e, özellikle Şanghay'a gidenlerin dilinden düşmeyen bir öyküydü Çin'deki akıl almaz gelişme. Ne varki, insan gözüyle görmedikçe hayalinde canlandıramıyor.
Eski şehrin yerinde yeller esiyor. Tek katlı, klasik binaların yerine Pekinliler artık, büyük apartmanlarda, banyolu duşlu evlerde yaşıyorlar.
Yasak Şehir: Yasak Şehir'e giderken yolda görebilieceğiniz manzaralar çok ilginç olabilir; sokakta traş olanlar, sabahın erken saatlerinde meditasyon yapan insanlar... Ucuz olduğu için sokak berberlerinin tercih edildiğini ve ellerinde büyük bir top tutuyormuş izlenimini veren, dans ile spor arasındaki meditasyonu yapanların ise çoğu yaşlı. Pekin'in merkezinde bulunan Yasak Şehir Gu Gong adıyla bilinir. Ming ve Quing hanedanları zamanında imparatorluk sarayı olarak kulanılmaktaydı. Şimdilerde ise 74 hektarlık alanda dünyanın en büyük sarayı olma özelliğine sahip bir müze olarak hizmet vermektedir. 2 kısma ayrılmıştır. Kraliyet ailesinin rengi olan sarı buranın ana rengi olmuştur. Şuanda hem yurtiçinden hem de yurtdışından binlerce misafir ağırlamanın haklı gururunu yaşamaktadır diyebiliriz.
Qin Terra Cotta Müzesi: 1974'te yapılan bir dizi kazı çalışması sonucu ortay çıkarılan arkeolojik bulgulara göre burada binlerce atlı savaşçının yaşadığı ortaya çıkartılmıştır. Tüm eserler bu müzede ziyaretçilerin ilgisine sunulmuştur.
Mogao Mağaraları: Dunhuang'daki Gobi çölünde bulunan mağaralarda Budizme el sanatlarına ait duvar resimleri ve heykellere rastlamaktayız. Mt. Huangshan: Anhui'nin güneyinde 72 adet tepenin bulunduğu alan ulusal park olarak dizayn edilmiş ve UNESCO tarafından da resmen ilan edilmiştir.
Batı Gölü: Hangzou'nun batısında bulunan bu doğa harikası gölde Çin'in en çarpıcı manzaralarını yakalamanız mümkün. Hatta ünlü şair Su Shi2nin de şiirlerine konu olmuştur. Burası gerçekten Tanrı'nın dünyaya armağan ettiği bir cennet niteliği taşımaktadır.
Çin'de Sağlık: Genel olarak hijyene pek önem verilmemesi, stresli bir hayat tarzı ve normalin üstünde bir kalabalık sağlık problemlerinin en önemli nedenleri olarak gösterilebilir. Eğer Çin'de hasta olursanız, bütün büyük şehirlerde uluslar arası standartlara uygun modern klinikler bulabilirsiniz. Daha küçük yerlerde ise size yararlı olabilecek öneriler ya da doktor adresleri sunabilecek eczaneler bulunmakta.
Bu doktorlar, Çin'in geleneksel yöntemiyle ya da alışık olduğunuz Batı tarzında sizi tedavi etmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Ama bizim size önerimiz; eğer Çince bilmiyorsanız, yanınızda derdinizi Çince anlatabilmenize yarayacak bir tercüme kitabı bulundurmanız.
Uzak Doğu kültürü her zaman her zaman ilginizi çekmişse, Konfüçyüs'ten, Zhu Xi, Hu Shi'den haberdarsanız, Tao ve Buda hakkında bir fikriniz varsa, Çin tiyatrosu, Çin operası hatta Çin sineması, karşılaştığınız ilk seferde yüreğinizin tellerini ilk seferde oynatmışsa; hayatınızın bir döneminde Mao'yu ilgiyle izlemişseniz, Kızıl Kitap'ı, Uzun Yürüyüş'ü, 4'lü Çete'yi biliyorsanız, Tianan Men Meydanı'nı, Yasak Şehir'i, Yaz Sarayı'nı, Cennet Tapınağı'nı merak ediyorsanız, bu ülkeye seyahat fikriyle elbette büyülenirsiniz.
Pekin'de, insana bir uzak Doğu ülkesinde bulunduğunu hissettiren tek şey, Çin harfleriyle yazılmış tabelalar. Gerçekten Çin'de bulunduğunuzu idrak edebilmeniz için ise Tianan Men Meydanı'nda birkaç saat geçirmeniz, en azından Yasak Şehir'e, imparatorun Yazlık Sarayı'na, Çin seddine gitmeniz gerekiyor. Tabii Cennet Tapınağı da unutmayin.
Buda Tapınağı'nda Budistlerin ibadet şeklini görün. Çin'de ateistlerin çoğunlukta olduğunu ancak yaşlılar ve emeklilerin Budizmi seçtiklerini öğreneceksiniz. Altın Buda,Yeşim Buda heykellerine tapınan Budistler değişik insan ve inanış manzaraları sergiliyorlar.
Ne zaman gitmeli?
Eğer bir gün Çin'e turist olarak gitmek isterseniz, bunun için vaktinizi ve paranızı ayırırsanız, lütfen öncelikle bahar aylarını tercih ediniz. O güzelim Dünya harikası Çin Seddi'ne kaçar gibi teleferikle değil, adım adım basamak basamak yürüyerek çıkın, dağlar boyunca süren altı bin kilometrelik bu duvarı doya doya seyredin. Hun saldırılarından korunmak amacıyla yapılmış olan bu tarihi efsaneyi içinize sindirin.
Yazının ileriki bölümlerinde okuyacağanız dünyanın sekizinci harikası olmaya aday Terra Cotta Askeri Müzesi'ni titremeden, donma tehlikesi geçirmeden gezin, yaşayın ve sevdiklerinize anlatmak için adeta bir okul gibi, bir ders gibi öğrenin. Yanınızda mutlaka yiyecek götürün. Öğlen ve akşam yemeklerinde hiçbir şekilde ekmek bulma şansınız olmadığından ekmek sorununuzu çözün.
Tuzlu yemek isterseniz yanınızda tuz taşıyın. İngilizce bilmeyen veya bilse bile Çince dışında konuşmayan Çinlilere derdinizi anlatamazsınız. Kendi hazırlığınızı kendiniz yapın. Paranızı uçaktan iner inmez Yuana çevirin ve dönüşte havaalanında alışveriş yapma imkanınız olmayacağı için son kuruşunuza (Yuan!) kadar harcayın veya uçağa binmeden önce dolara çevirin. Aksi takdirde elinizde Yuanlarla dönmek zorunda kalırsınız.
Başkentte Yaşam: Pekin; 4 bin yıllık gizemli bir tarihin 6 asırlık başkenti.. Ama uzun, yeşil ağaçlarla çevrili bir yoldan kent merkezine yolculuk yapınca, Batı ülkelerinden aşina olduğumuz Çin mahalleri yerine, Amerikan mimarisine uygun gökdelenlerle buluştugunuzda biraz şaşırabilirsiniz. Gerçektende Pekin tam bir kapitalist ülke kenti havasında.
Üzerinde son model Mercedes'lerin, Audi'lerin, Volkwagen'ların vızır vızır aktığı caddeler, 5 yıldızlı otellerin ve isimlerini ezbere bildiğimiz uluslar arası büyük şirketlerin tabelalarını taşıyan devasa gökdelenler, modern giysileriyle kaldırımlarda yürüyen sevimli insanlar, tertemiz, üzerinde bir öp bile bulunmayan kaldırımlar...
O meşhur bisikletler bile neredeyse tek tük görünüyordu. Gerçi son yıllarda Pekin'e, özellikle Şanghay'a gidenlerin dilinden düşmeyen bir öyküydü Çin'deki akıl almaz gelişme. Ne varki, insan gözüyle görmedikçe hayalinde canlandıramıyor.
Eski şehrin yerinde yeller esiyor. Tek katlı, klasik binaların yerine Pekinliler artık, büyük apartmanlarda, banyolu duşlu evlerde yaşıyorlar.
Yasak Şehir: Yasak Şehir'e giderken yolda görebilieceğiniz manzaralar çok ilginç olabilir; sokakta traş olanlar, sabahın erken saatlerinde meditasyon yapan insanlar... Ucuz olduğu için sokak berberlerinin tercih edildiğini ve ellerinde büyük bir top tutuyormuş izlenimini veren, dans ile spor arasındaki meditasyonu yapanların ise çoğu yaşlı. Pekin'in merkezinde bulunan Yasak Şehir Gu Gong adıyla bilinir. Ming ve Quing hanedanları zamanında imparatorluk sarayı olarak kulanılmaktaydı. Şimdilerde ise 74 hektarlık alanda dünyanın en büyük sarayı olma özelliğine sahip bir müze olarak hizmet vermektedir. 2 kısma ayrılmıştır. Kraliyet ailesinin rengi olan sarı buranın ana rengi olmuştur. Şuanda hem yurtiçinden hem de yurtdışından binlerce misafir ağırlamanın haklı gururunu yaşamaktadır diyebiliriz.
Qin Terra Cotta Müzesi: 1974'te yapılan bir dizi kazı çalışması sonucu ortay çıkarılan arkeolojik bulgulara göre burada binlerce atlı savaşçının yaşadığı ortaya çıkartılmıştır. Tüm eserler bu müzede ziyaretçilerin ilgisine sunulmuştur.
Mogao Mağaraları: Dunhuang'daki Gobi çölünde bulunan mağaralarda Budizme el sanatlarına ait duvar resimleri ve heykellere rastlamaktayız. Mt. Huangshan: Anhui'nin güneyinde 72 adet tepenin bulunduğu alan ulusal park olarak dizayn edilmiş ve UNESCO tarafından da resmen ilan edilmiştir.
Batı Gölü: Hangzou'nun batısında bulunan bu doğa harikası gölde Çin'in en çarpıcı manzaralarını yakalamanız mümkün. Hatta ünlü şair Su Shi2nin de şiirlerine konu olmuştur. Burası gerçekten Tanrı'nın dünyaya armağan ettiği bir cennet niteliği taşımaktadır.
Çin'de Sağlık: Genel olarak hijyene pek önem verilmemesi, stresli bir hayat tarzı ve normalin üstünde bir kalabalık sağlık problemlerinin en önemli nedenleri olarak gösterilebilir. Eğer Çin'de hasta olursanız, bütün büyük şehirlerde uluslar arası standartlara uygun modern klinikler bulabilirsiniz. Daha küçük yerlerde ise size yararlı olabilecek öneriler ya da doktor adresleri sunabilecek eczaneler bulunmakta.
Bu doktorlar, Çin'in geleneksel yöntemiyle ya da alışık olduğunuz Batı tarzında sizi tedavi etmek için ellerinden geleni yapacaklardır. Ama bizim size önerimiz; eğer Çince bilmiyorsanız, yanınızda derdinizi Çince anlatabilmenize yarayacak bir tercüme kitabı bulundurmanız.
Konular
- Çanakkale-Truva Antik Kenti
- Çanakkale-Karabiga
- Çanakkale-Kömür Limanı
- Çanakkale-Alexandria Troas
- Çanakkale-Gökçeada Tuz Gölü
- Çanakkale-Marmaros Şelalesi
- Çanakkale-Kilye Kalesi
- Çanakkale-Smintheion Antik Kenti
- Çanakkale-Kumkale Kalesi
- Çanakkale-Polente Feneri
- Çanakkale-Çanakkalede Görülmesi Gereken Tarihi Yerler Tanıtımı
- Çanakkale-İstihkam Yüzbaşı Tahir Bey Anıtı
- Çanakkale-Bozcaada Meryem Ana Kilisesi
- Çanakkale-Çanakkale İkiz Koyu
- Çanakkale-Gelibolu Mevlevihanesi
- Çanakkale-Bozcaada Tuzburnu Plajı
- Çanakkale-Soğanlıdere Vadisi
- Çanakkale-Dereköy
- Çanakkale-Conkbayırı
- Çanakkale-Hıdırlar Kaplıcası
- Çanakkale-Mıhlı Şelalesi
- Çanakkale-Bayraklı Baba
- Çanakkale-Gökçeada Peynir Kayalıkları
- Çanakkale-Arıburnu
- Çanakkale-Assos Hüdavendigar Camii
- Çanakkale-Gökçeada Laz Koyu
- Çanakkale-Şarapnel Vadisi
- Çanakkale-Tepeköy Çınaraltı
- Çanakkale-Alçıtepe Köyü
- Çanakkale-Halim Bey Konağı Kent Müzesi