Antalya'nın tarihi ve turistik yerleri
Antalya, Türkiye'nin güney ucunda, büyük bir bölümü falez ya da yalıyarı olarak adlandırılan traverten bir kaya parçasının üzerine kurulmuş bir şehirdir. Antalya şehri, Antalya ilinin merkezidir.
İçinde bulunduğu bölge, sahip olduğu arkeolojik ve doğal güzellikler sayesinde "Türk Rivierası" adını almıştır. Deniz, güneş, tarih ve doğanın bir uyum içinde bütünleştiği Antalya, Akdeniz'in en temiz kıyılarından birine sahiptir. Antalya'nın yüzölçümü 20.815 km²'dir. Nüfusu 1990 sayımına göre 1.132.211'dir.
Antalya, Anadolu'nun en bereketli coğrafyalarından birinde, antik Pamfilya, Pisidya ve Likya bölgelerinin kesiştiği bir noktada yer alır. Bereketli coğrafyalara ve birçok kültüre ev sahipliği yapan Kent, tarih boyunca içinde hep değişik kültürleri, değişik sanatları ve değişik mitolojileri yaşatmıştır.
Antalya, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biridir. Turizm, il ve kent merkezi ekonomisini belirler. Antalya aynı zamanda, Türkiye'nin büyük ölçekli göç alan illerinden biridir. Toros'ların güneylerinden kaynaklanan çok sayıda irili ufaklı akarsu, geçtikleri yerlerde ve denize dökülürken şelaleler oluşturur.
Palmiyelerle sıralanmış bulvarları, uluslararası ödül sahibi marinası, geleneksel mimarisi ile Kaleiçi ve modern mekanları ile Türkiye'nin en önemli Turizm Merkezlerinden biri olan Antalya, Aspendos Opera ve Bale Festivali, Uluslararası Plaj Voleybolu, Triathlon, Golf Müsabakaları, Okçuluk, Tenis, Kayak yarışmaları vb. etkinliklere, 1995 yılında açılan Antalya Kültür Merkezi ile de plastik sanatlar, müzik, tiyatro, sergi gibi birçok kültürel ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
Antalya'nın turistik yerleri
Antalya ve çevresinde birçok antik şehir yer alır. Antalya yolu üzerindeki Aspendos, Perge ve Side bunlardan bazılarıdır. Bu tarihi yerlerden başka Antalya sahil ve plajlarıyla da bilinir. Konyaaltı, Karpuz kaldıran ve Lara sahilleri ünlü. Antalya ayrıca şelaleler şehri olarak da ün yapmıştır. Düden, Manavgat ve Kurşunlu Şelaleleri, yerli ve yabancı binlerce turistin uğrak yerleri arasında yer alır. Yayla ve kış sporlarının yapıldığı Beydağları ve Saklıkent ise şehrin birer doğal güzellikleridir.
Antalya'da büyük miktarda Sur, kilise, cami, medrese, mescit, han ve hamam vardır. Kaleiçi surlarının çepeçevre sarıp kucakladığı yat limanı şehrin en eski yerleşim birimidir. Antalya'nın simgesi olan Kaleiçi'nde Yivli Minare, Kesik Minare ve tarihi evleri bulunur . Antalya Kaleiçi’nde en güzel örneklerini görebileceğiniz geleneksel Türk mimarisinin göze çarpan ilk özellikleri tabiatla uyum içinde olmalarıdır. Bu mekanların tamamını yürüme mesafesindedir.
Antalya'da Türkiye'nin 3 Doğal Şelalesi bulunmaktadır bunlar:
Düden Şelalesi
Kurşunlu Şelalesi
Manavgat Şelalesi
M.S. 1207 yılında Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin I. Keyhüsrev'in bu bölgeyi ele geçirmesiyle Antalya'da Müslüman Türk kültür dönemi başlar. Günümüze kadar kalan camiler, medreseler ve kütüphaneler bu dönemdeki eğitim ve kültür faaliyetlerinin eseridir. Antalya'da gerek Selçuklular, gerekse Osmanlılar döneminde merkez ve ilçelere 60'dan fazla medresenin bulunduğu bilinir. Bugün pek çoğu harap olmuş bu yapıların içinde 1250 yılında Sleçuklu Veziri Karatay tarafından yaptırılan medreseyle, Elmalı'daki Osmanlılar döneminde Ömer Paşa tarafından yaptırılan medrese, sağlam olarak kalmıştır. Bugün Akdeniz bölgesinin batısında, Klasik Çağ'da "Pamfilya (Pamphylia) adı ile anılan yörede, Köprüsuyu ( Eurymedon) Çayı'nın batı kıyısında ve Antalya ilinin 48 kilometre doğusuna düşen, bugün Balkız Köyü'nün yerinde kurulan önemli bir klasik kenti olan Aspendos (Espendüs: Belkis Harabeleri), klasik çağ kenti idi. Karain Mağarası paleolitik,mezeolitik, neolitik ve Roma kültür tabakalarını vermekte, Türkiye'de en sürekli yerleşme yeri olarak kabul edilmektedir.
M.Ö. VIII- VII yüzyıllarda Yunanistan'dan Doğu yönüne gelişen göçte, Yunanlılar Pamfilya'ya gelerek, Pere, Aspendo, Side, Silyon gibi şehirleri kurmuşlardır. Buralarda yapılan arkeolojik araştırma ve kazılar sonucu, agora, ana caddeler, gymnasion, hamam, kapılar, mezarlıklar, çeşme, stdion, surlar, su yolları, tapınak, tiyatro ve bazilika kalıntılar ortaya çıkarılmıştır.
Selçuklu ve Osmanlı dönemi eserleri arasında en önemli yeri, bölgenin en tanınmış eseri olan "Yivli Minare Külliyesi'dir.
Antalya'daki Selçuklu hanlarını üç bölüme ayırmak mümkündür. Birincisi Konya- Beyşehir- Eğridir- Isparta üzerindeki hanlar. Burdur ile sınırları içinde bulunan Susuz Han'dan sonra, bu yol üzerinde bulunan ve Antalya il sınırları içinde yer alan Kırgöz ve Evdir hanları vardı. İkinci bölümde Konya- Beyşehir- Seydişehir üzerinden sahile inen yol üzerindeki Eynif Ovası'nda yer alan Tol Hanı bulunur. Üçüncü bölümde ise Antalya'dan başla***** Adana'ya kadar uzanan sahil yolu üzerinde bulunan hanlar yer alır. Antalya il sınırları içinde Pazarcık, Kargı, Alara Şarapsa hanları vardır. Alara Hanı (H. 629) Sultan Alaaddin Keykubat; Evdir Hanı, I.İzzeddin Keykavus (1210-1219) Kırgız Hanı, Burdur- Antalya yolu üzerinde Keykubat oğlu Keyhüsrev (H. 644); Şarapsa Hanı, II.Gıyaseddin Keyhüsrev (H. 1236-1246) tarafından yaptırılmıştır.
Antalya'da, Selçuklu Dönemi eserlerini içinde bulunduran yapı topluluğu şunlardır: Çok Kubbeli Ulu Camii ( 1219-1236) , Ulu Camii Medresesi (XIII. yüzyıl), Atabay Armağan Medresesi (1236), Mevlevihane ( XVIII. yüzyıl) Zincir Kıran Mehmed Bey Türbesi (1377) , Nigar Hanım Türbesi ve Yivli Minare Hamamı'dır. Medrese olarak Karatay Medresesi, Selçuklu Veziri Abdullah Oğlu Emir Celaleddin Karatay tarafından 1250 yılında yapılmış olup halen Karadayı Sokağı'ndadır. Mescit ve türbeler olarak Selçuklu dönemi eserleri şunlardır. Ahi Yusuf Mescidi ve Türbesi (1249), Şeyh Şücaceddin Türbesi (1238)
Osmanlı dönemi yapıları şunlardır: Muratpaşa Mahallesi'nde yen alan XVI. yüzyıla ait Balıbey Camii (Hesapçı Sokağı'nda, esası V. yüzyılda yapılmış, bir kiliseden dönüştürülmüş; II. Bayezid'in oğlu Şehzade Korkut'un Antalya Valiliği sırasında verdiği emirle batısına bir minare eklemek suretiyle meydana getirilmiştir. 1470-1509) , mimarı ve kesin tarihi bilinmeyen İskele Camii, Kuyucu Murat Paşa tarafından yaptırılan Kuyucu Murat Paşa Camii (1570), XVII. yüzyılda yapıldığı öne sürülen Tekeli Mahmutpaşa Camii, Varsaklı Camii.
Antalya da turizmin gelişmesi ile birlikte Kundu, Boğazkent ve Belek Turizm bölgeleri açılmıştır.
İçinde bulunduğu bölge, sahip olduğu arkeolojik ve doğal güzellikler sayesinde "Türk Rivierası" adını almıştır. Deniz, güneş, tarih ve doğanın bir uyum içinde bütünleştiği Antalya, Akdeniz'in en temiz kıyılarından birine sahiptir. Antalya'nın yüzölçümü 20.815 km²'dir. Nüfusu 1990 sayımına göre 1.132.211'dir.
Antalya, Anadolu'nun en bereketli coğrafyalarından birinde, antik Pamfilya, Pisidya ve Likya bölgelerinin kesiştiği bir noktada yer alır. Bereketli coğrafyalara ve birçok kültüre ev sahipliği yapan Kent, tarih boyunca içinde hep değişik kültürleri, değişik sanatları ve değişik mitolojileri yaşatmıştır.
Antalya, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerinden biridir. Turizm, il ve kent merkezi ekonomisini belirler. Antalya aynı zamanda, Türkiye'nin büyük ölçekli göç alan illerinden biridir. Toros'ların güneylerinden kaynaklanan çok sayıda irili ufaklı akarsu, geçtikleri yerlerde ve denize dökülürken şelaleler oluşturur.
Palmiyelerle sıralanmış bulvarları, uluslararası ödül sahibi marinası, geleneksel mimarisi ile Kaleiçi ve modern mekanları ile Türkiye'nin en önemli Turizm Merkezlerinden biri olan Antalya, Aspendos Opera ve Bale Festivali, Uluslararası Plaj Voleybolu, Triathlon, Golf Müsabakaları, Okçuluk, Tenis, Kayak yarışmaları vb. etkinliklere, 1995 yılında açılan Antalya Kültür Merkezi ile de plastik sanatlar, müzik, tiyatro, sergi gibi birçok kültürel ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapmaktadır.
Antalya'nın turistik yerleri
Antalya ve çevresinde birçok antik şehir yer alır. Antalya yolu üzerindeki Aspendos, Perge ve Side bunlardan bazılarıdır. Bu tarihi yerlerden başka Antalya sahil ve plajlarıyla da bilinir. Konyaaltı, Karpuz kaldıran ve Lara sahilleri ünlü. Antalya ayrıca şelaleler şehri olarak da ün yapmıştır. Düden, Manavgat ve Kurşunlu Şelaleleri, yerli ve yabancı binlerce turistin uğrak yerleri arasında yer alır. Yayla ve kış sporlarının yapıldığı Beydağları ve Saklıkent ise şehrin birer doğal güzellikleridir.
Antalya'da büyük miktarda Sur, kilise, cami, medrese, mescit, han ve hamam vardır. Kaleiçi surlarının çepeçevre sarıp kucakladığı yat limanı şehrin en eski yerleşim birimidir. Antalya'nın simgesi olan Kaleiçi'nde Yivli Minare, Kesik Minare ve tarihi evleri bulunur . Antalya Kaleiçi’nde en güzel örneklerini görebileceğiniz geleneksel Türk mimarisinin göze çarpan ilk özellikleri tabiatla uyum içinde olmalarıdır. Bu mekanların tamamını yürüme mesafesindedir.
Antalya'da Türkiye'nin 3 Doğal Şelalesi bulunmaktadır bunlar:
Düden Şelalesi
Kurşunlu Şelalesi
Manavgat Şelalesi
M.S. 1207 yılında Selçuklu Hükümdarı Gıyaseddin I. Keyhüsrev'in bu bölgeyi ele geçirmesiyle Antalya'da Müslüman Türk kültür dönemi başlar. Günümüze kadar kalan camiler, medreseler ve kütüphaneler bu dönemdeki eğitim ve kültür faaliyetlerinin eseridir. Antalya'da gerek Selçuklular, gerekse Osmanlılar döneminde merkez ve ilçelere 60'dan fazla medresenin bulunduğu bilinir. Bugün pek çoğu harap olmuş bu yapıların içinde 1250 yılında Sleçuklu Veziri Karatay tarafından yaptırılan medreseyle, Elmalı'daki Osmanlılar döneminde Ömer Paşa tarafından yaptırılan medrese, sağlam olarak kalmıştır. Bugün Akdeniz bölgesinin batısında, Klasik Çağ'da "Pamfilya (Pamphylia) adı ile anılan yörede, Köprüsuyu ( Eurymedon) Çayı'nın batı kıyısında ve Antalya ilinin 48 kilometre doğusuna düşen, bugün Balkız Köyü'nün yerinde kurulan önemli bir klasik kenti olan Aspendos (Espendüs: Belkis Harabeleri), klasik çağ kenti idi. Karain Mağarası paleolitik,mezeolitik, neolitik ve Roma kültür tabakalarını vermekte, Türkiye'de en sürekli yerleşme yeri olarak kabul edilmektedir.
M.Ö. VIII- VII yüzyıllarda Yunanistan'dan Doğu yönüne gelişen göçte, Yunanlılar Pamfilya'ya gelerek, Pere, Aspendo, Side, Silyon gibi şehirleri kurmuşlardır. Buralarda yapılan arkeolojik araştırma ve kazılar sonucu, agora, ana caddeler, gymnasion, hamam, kapılar, mezarlıklar, çeşme, stdion, surlar, su yolları, tapınak, tiyatro ve bazilika kalıntılar ortaya çıkarılmıştır.
Selçuklu ve Osmanlı dönemi eserleri arasında en önemli yeri, bölgenin en tanınmış eseri olan "Yivli Minare Külliyesi'dir.
Antalya'daki Selçuklu hanlarını üç bölüme ayırmak mümkündür. Birincisi Konya- Beyşehir- Eğridir- Isparta üzerindeki hanlar. Burdur ile sınırları içinde bulunan Susuz Han'dan sonra, bu yol üzerinde bulunan ve Antalya il sınırları içinde yer alan Kırgöz ve Evdir hanları vardı. İkinci bölümde Konya- Beyşehir- Seydişehir üzerinden sahile inen yol üzerindeki Eynif Ovası'nda yer alan Tol Hanı bulunur. Üçüncü bölümde ise Antalya'dan başla***** Adana'ya kadar uzanan sahil yolu üzerinde bulunan hanlar yer alır. Antalya il sınırları içinde Pazarcık, Kargı, Alara Şarapsa hanları vardır. Alara Hanı (H. 629) Sultan Alaaddin Keykubat; Evdir Hanı, I.İzzeddin Keykavus (1210-1219) Kırgız Hanı, Burdur- Antalya yolu üzerinde Keykubat oğlu Keyhüsrev (H. 644); Şarapsa Hanı, II.Gıyaseddin Keyhüsrev (H. 1236-1246) tarafından yaptırılmıştır.
Antalya'da, Selçuklu Dönemi eserlerini içinde bulunduran yapı topluluğu şunlardır: Çok Kubbeli Ulu Camii ( 1219-1236) , Ulu Camii Medresesi (XIII. yüzyıl), Atabay Armağan Medresesi (1236), Mevlevihane ( XVIII. yüzyıl) Zincir Kıran Mehmed Bey Türbesi (1377) , Nigar Hanım Türbesi ve Yivli Minare Hamamı'dır. Medrese olarak Karatay Medresesi, Selçuklu Veziri Abdullah Oğlu Emir Celaleddin Karatay tarafından 1250 yılında yapılmış olup halen Karadayı Sokağı'ndadır. Mescit ve türbeler olarak Selçuklu dönemi eserleri şunlardır. Ahi Yusuf Mescidi ve Türbesi (1249), Şeyh Şücaceddin Türbesi (1238)
Osmanlı dönemi yapıları şunlardır: Muratpaşa Mahallesi'nde yen alan XVI. yüzyıla ait Balıbey Camii (Hesapçı Sokağı'nda, esası V. yüzyılda yapılmış, bir kiliseden dönüştürülmüş; II. Bayezid'in oğlu Şehzade Korkut'un Antalya Valiliği sırasında verdiği emirle batısına bir minare eklemek suretiyle meydana getirilmiştir. 1470-1509) , mimarı ve kesin tarihi bilinmeyen İskele Camii, Kuyucu Murat Paşa tarafından yaptırılan Kuyucu Murat Paşa Camii (1570), XVII. yüzyılda yapıldığı öne sürülen Tekeli Mahmutpaşa Camii, Varsaklı Camii.
Antalya da turizmin gelişmesi ile birlikte Kundu, Boğazkent ve Belek Turizm bölgeleri açılmıştır.
Konular
- Zonguldak-Filyos Kalesi
- Zonguldak-Teion - Billaos Antik Kenti
- Zonguldak-Halil Paşa Konağı
- Zonguldak-Gökgöl Mağarası
- Zonguldak-Cumayanı Mağarası
- Zonguldak-Cehennemağzı Mağaraları
- Düzce-Aktaş Şelalesi
- Düzce-Aydınpınar Şelalesi
- Düzce-Kurugöl Kanyonu
- Düzce-Melen Çayı
- Düzce-Efteni Gölü
- Düzce-Fakıllı Mağarası
- Düzce-Konuralp Müzesi
- Düzce-Samandere Şelalesi
- Düzce-Akçakocada Denize Girilen Plajlar
- Düzce-Hemşin Cami
- Düzce-Akçakoca Ceneviz Kalesi
- Düzce-Güzeldere Şelalesi
- Bilecik-Ertuğrul Gazi Türbesi
- Bilecik-Türbin Mesire Yeri
- Bilecik-Çelebi Sultan Mehmet Camii
- Bilecik-Söğüt Müzesi
- Bilecik-Şeyh Edebali Türbesi
- Bilecik-Bilecik Müzesi
- Bilecik-Uzunçam Yaylası
- Bilecik-Kınık Şelalesi
- Bilecik-Kaymakam Çeşmesi
- Bilecik- İnönü Şehitliği
- Bilecik-Metristepe Zafer Anıtı
- Bilecik-Dursun Fakih Türbesi