Travel Tatil

Bisiklet ve Rikşolar (bisikletli arabalar) en yaygın taşıt araçları. Tüm Yangon'da motorlu araç sayısı, bizdeki orta halli bir ilçede olduğu kadar göze çarpıyor. Az sayıda insanın keşfettiği şaşırtıcı bir ülke burası.

Yangon'da, Budizm dünyasının çok özel saygınlığına sahip olan altın tapınak SHWEDAGON Pagodasını görmelisiniz. Bu mabetler ormanına ulaşmak için yüzlerce metre önce ayakkabılarınızı çıkarıp yürüyorsunuz (ayakkabılı dolaşmak kesinlikle yasak). Tepeye tırmanan merdivenlerde ilerledikçe, uzaktan kulağınıza gelen ilahi sesleri giderek yaygınlaşıyor.

İlahilerin yankılandığı meydanda ana tapınak Shwedagon tüm görkemi ile karşınıza çıkıyor. yüz civarında pagoda, dev Buda heykelleri, yatan Buda gibilerinin arasında dolaşırken tütsü kokularının ilahilere karıştığı o mistik atmosfer sizi öyle alıp götürüyor, öyle etkileyici ki, hafifliyor, adeta ayaklarınız yerden kesildi sanıyorsunuz. O mekanı görünce, eski Hintlilerin Burma'ya "altın ülkesi" adını taktığına hakveriyorsunuz ve burası hakikaten ALTINLAR ÜLKESİ demekten kendinizi alamıyorsunuz. Masal desem değil, gerçek desem inanılmaz bir yer burası.

İRRAWADDY NEHRİ
2000 km. uzunluğu ile ülkeyi neredeyse boydan boya kateden IRRAWADDY NEHRİ'nin Burma'da hayati önemi var. Nehrin etrafındaki verimli ovalarda yetişen pirinç ve diğer ürünleri taşımada en önemli rolü üstleniyor. Nehir kenarlarında çok sayıda kum ocakları işletilmekte ve bu ocaklarda çoğunlukla kadınlar çalışmakta, kumları başlarının üzerinde sepetlerle ustaca taşımaktalar. Burma'da ağır iş hafif iş ayrımı yapmaksızın kadınların da erkekler kadar iş hayatının içinde olmaları dikkat çekici. Teknolojiyi benimsemedikleri için her türlü iş beden gücü ile yapılıyor. Büyük, küçük, kadın, erkek herkes yapılan birşeylerin ucundan tutmak ve kazanmak zorunda. Bu nedenle halk arasında "Parayı kazan gerisini düşünme sen" gibi bir tekerleme yaygın.

MANDALAY
Ülkenin orta bölümünde Irrawady nehrinin en önemli liman şehri olan Mandalay, aynı zamanda Burma'nın ticaret, kültür ve sanat merkezi sayılıyor. Özellikle ahşap oymacılığı, altın kaplamacılığı üretimi ve altın varak işlemeciliği görülmeye değer. Altın varak, aynı zamanda Budistlerce tapınaklardaki Buda'lara, adak ve duaları kabul olsun diye yapıştırılıyor.

Her yıl yapılan Budizm Yeni Yıl kutlamalarında halk sokağa dökülür ve ellerindeki kovalarla ve hortumlarla birbirlerini ıslatarak eski dertlerinden kurtulduklarına inanırlar.

PAGAN
Yine Burma'nın orta bölümünde yer alan Pagan rüya gibi, masal gibi bir şehir. 55 km²lik alana yayılmış, tarihi on birinci yüzyıla dayanan 3000 civarında tapınak, pagoda ve manastırı ile ne denli görkemli bir dönem yaşandığını anlatıyor. Ne yazık ki, bugün birçoğu yıkılıp harabolmuş. 13. yüzyılda Moğol istilasında yerle bir edilmiş, ayrıca peşpeşe olan depremlerden büyük zarar görmüş. Fakat bütün bu felaketler bile orayı yokedememiş. Bu haliyle bile mutlaka görülmesi gereken bir yer.

İNLE GÖLÜ
Ülkenin görülmeye değer bir başka yeri de İNLE GÖLÜ. Bu gölde halkın yaşayış ve avlanma biçimleri hayli ilginç. Göl fazla derin değil ve tabanı uzun bitkilerle kaplı. Bu yüzden balıkçılar altı düz teknelerle avlanıyorlar. Etrafı ağ ile çevrili kule tipi sepetlerle bitkiler arasındaki balıkları hapsedip, zıpkınlıyorlar.

Böylesine egzotik bir ortamın seyrine doyum olmuyor. Ayrıca asıl yerleşimleri kuzeyde olduğu halde İnle Gölü civarında küçük bir grup halinde yaşayan Padaunk asıllı zürafa kadınları görebilirsiniz. Boyunlarına dizilmiş halkalar nedeni ile uzun görünen boyunları zürafaya benzetildiğinden, onlara bu isim takılmış. Boyunlarında altın renkli halkalar bulunan bu kişilerin dolunayda dünyaya geldiği söyleniyor. Doğduktan bir müddet sonra takılan bu halkalara her yıl bir halka eklenerek, ömür boyu böyle yaşıyorlarmış. Gelenek ve inançlarına göre, bu kadınlar eşlerine ihanet ederlerse boyunlarındaki halkalar çıkarılıyormuş. Halkalar nedeni ile boyun adaleleri gelişmediğinden desteksiz kalan boyun kırılıyormuş.

Burma'da iklim çok sıcak olduğundan kadınlar ve çocuklar güneşten korunmak için ve de süs olarak, odunsu bir bitkiden yapılan ve adına "Thanaka" denilen bir boyayı yüzlerine sürüyorlar.

Kadınların yoğun olarak kullandığı sigara, puro ve kendi sardıkları, içlerinde keyif verici maddelerin bulunduğu kalın sigaralar çok yaygın.