Tatilcilerin gözdesi; ünlü Akyaka

Gökova Körfezi kıyısındaki Akyaka, sırtını, dimdik yükselen Sakartepe'ye dayandığı için soğuktan korunmuş, sakin, huzurlu, gürültüsüz bir tatil cenneti oluvermiş. Akyaka, bünyesinde gizlediği sayısız sürprizleriyle özellikle tatilcilerin gözdesi.
Muğla'dan ayrılıp Marmaris yönüne giderken Sakartepe çıkar önünüze. Ve gözünüze sığmayan manzarası ile Gökova körfeziyle karşılaşırsınız birdenbire. Artık, şöyle bir durup; hem soluklanıp mola verebilirsiniz, hem de doyumsuz panoramayı içinize sindire sindire seyredebilirsiniz.
Sakartepe'nin eteğinde Akdeniz'in kalbi Gökova ile kucaklaşan yeryüzü cenneti Akyaka'ya gidiyoruz. Akyaka, bünyesinde gizlediği sayısız sürprizleriyle tatilci ailelelerin gözdesi.
Muğla'dan Marmaris yönüne gidişte Sakartepe'ye gelince Gökova körfezi, gözünüzün alabildiğine uzanır. Geniş ve çok şeritli rampa sizi döndüre döndüre indirdiğinde uçaktaymış gibi görünen manzarayı seyrederken 934 metre yüksekliktesiniz. Deniz seviyesine doğru inip, kavşağa yaklaşırken sağınızda "iskele" tabelası belki dikkatinizi çekmez bile. Öyle ya önünüzde ip gibi uzanan, araç kullanmanın en çok haz verdiği yollarımızdan biri olan Okaliptus ağaçlarının tünelinde Marmaris'e veya yanındaki yoldan Köyceğiz, Dalyan, Ekincik, Fethiye, Göçek gibi tatil merkezlerine gitmek var. İşte Sakar geçidi inişini bitirirken sağa ayrılan yolu takip ederseniz gerçek bir yeryüzü cennetine, bir çeşit huzur sığınağına ulaşırsınız. Burası Gökova sahilinde yer alan küçük, sevimli, hepsi birbirinden cazip alımlı, eğitici güzellikte evleriyle Akyaka köyü.
Mimarisi çok farklı Akyaka'da, beton apartman bitişik yapılaşma yok. Yörede evler, Muğla'nın Ula İlçesi'ndeki eski evler örnek alınarak inşa edilmiş. Mimari dokuya konaklama tesisleri de uyunca tümüyle harika bir köy oluşmuş. Şayet ev yaptırma projeniz varsa, sizi seçmekte kararsız bırakacak birçok örnekle karşılaşabilirsiniz. Yöre mimarisinin öncüsü; Türkiye'nin birçok yerinde eserler bırakan 1983 Uluslar arası Ağahan Mimarlık ödülünün sahibi Nail Çakırhan. Mimarlık eğitimi olmamasına karşın kendi yaptığı, geleneksel mimari özellikleri taşıyan eviyle bu ödülü alan Çakırhan, Ulalı yapı ustalarıyla çalışarak ahşap ağırlıklı diğer evlere de ruh ve can katmış.
Eşsiz güzellikteki Gökova Körfezi kıyısındaki Akyaka, sırtını, dimdik yükselen Sakartepe'ye dayadığı için kuytuda kalıp, soğuktan korunmuş, sakin, huzurlu, gürültüsüz bir tatil cenneti oluvermiş. İklim itibariyle dört mevsim yaşanır Akyaka'da rüzgar hafif hafif, ılık, temiz, deniz kokulu esiyor. Kısa süre sonra etkisini farkediyor, dinlendiriciliğinin yanısıra iştah açıcı olduğuna da karar veriyorsunuz.
Denizle kucaklaşan çam ormanı gözünüzü okşuyor, dereler üzerine kurulu restoranlar, sazlar arasında yüzen ördekler masanızda kalan ekmek lokmalarını beklercesine etrafınızda dolaşıyor. Estetik ortam ruhunuzu dinlendiriyor.
Akyaka girişinde küçük bir çarşı pizzacı, PTT, market ve bazı konaklama tesisleri önünden geçip sola devam ederseniz Yücelen Otelin bulunduğu, bebeklerin bile yüzebileceği 200 metre devam eden sığlıktaki pürüzsüz kumlu plaja geliyor. Ana yoldan düz devam edenler orman içi dinlenme tesislerinin bulunduğu alandan devam ederek, iskele mevkii burnunun sağına geliyorlar. Kıyıda bir restoran ve çınar plajına uzanan asfalt sahil yolu bulunuyor. Yaz aylarında coşan kırmızı çiçekli zakkumlarla kaplı koy Kaputas, Ulaş plajlarında olduğu gibi birkaç metre sonra derinleşiyor. Bu sayede dalgada dibi karışmayan deniz, eşsiz mavi tonlarına sahip rengiyle konukları büyülüyor. Her zaman berrak ve Gökova mavisini taşıyan denizin sahili renkli küçük taşlarla kaplı. Koyda taşların açık renkli düzgün yüzlerine kısa dörtlük şiirler yazmak veya su dolu kavanozlara koyup renklerini seyretmek için taş toplayanlara da rastlanıyor.
Akyaka sahilinde Çınar plajı yolu üzerinde yer alan Eski İskele'den (Maden İskelesi) 1950'den 65 yılına kadar Sıtkı Koçmanın krom madeni ihracatı yapılmış. Aynı iskele Osmanlı İmparatorluğu Arap ülkelerine tahıl ihraç iskelesi olarak, daha öncesinde ise Mısırlılar hurma, kumaş getirmek için kullanmışlar. İskelenin Doğu Bizans döneminde şarap, narenciye ihraç iskelesi olduğu da biliniyor. Anadolu'dan getirilen mallar bu iskeleye girişte ve çıkışta katır taşımacılığı ve 40 kürekli teknelerle yapılmış. Osmanlının gümrük ambarı olarak kullanılan dört duvar olarak günümüzde de varlığını sürdürüyor. Akyaka'dan Akbük'e kadar olan orman arazisi sit alanı olarak korunuyor ve iskan izni bulunmuyor.
Akyaka yakınlarında bir başka ilginç koy ise Marmaris yolu üzerinden ayrılan ve Sedir Adası'nın biraz ilersinde bulunan Boncuk Koyu. Özellikle su altına meraklıların dalış yaptığı koy'a yarım kilo ağırlıkta köpek balıkları yumurta bırakmaya geliyorlar. 100 yıllık tarihi boyunca herhangi bir tehlikeli olaya rastlanmayan koyda balıklar izlenebiliyor.
Sahil yürüyüşleri, su sporları, balık avcılığı, tekne gezilerine katılmak, sığ plajın kum hareketlerini fotoğraflamak, piknik yapmak, sahil restoranları, cafe ve çay bahçelerinde oturup sessizliği dinlemek köyde yapabilecekleriniz arasında. Antik kentlere meraklıysanız Prienne, Milet, Didim, Harekleiea stratonikaie, Kaunos gibi ören yerlerini gezebilirsiniz. Sessizlik ve sakinlikten sıkılıp bir antrak vermek isterseniz 32 km uzaklıkta Marina yaşantısı, alışveriş, moda, müzik ve eğlencenin her türlüsünün yaşandığı Marmaris genişletilmiş yeni yoluyla yanıbaşınızda.

NASIL GİDİLİR?
830 km'lik İstanbul-Muğla arası yaklaşık sekiz saat sürüyor. Muğla çevre yolundan sonra sakar geçidinden Gökova'ya inişte sağdan ayrılan iskele sapağı Akyaka köyüne devam ediyor. Otobüs yolculuğunu tercih edenler Fethiye seferleri ile Gökova'da benzin istasyonları önünde inerek taksi veya sık geçen Akyaka minibüsleri ile yoldan da görünen köye çok kısa sürede ulaşabilirler. En yakın havaalanı Dalaman ve Akyaka'ya uzaklığı 65 km.

NE YENİR?
Akyaka girişinde çeşitli restoranlar, pizzacı ve lokantalar, kampçılar için marketin yanında semt pazarı da kuruluyor. Dere kenarına giderseniz ağaçlar altında ahşap masalı bahçe restoranlarında deniz ürünleri et ve piliç ızgara yiyebilirsiniz. Deniz kenarında kafe restoran ve çay bahçeleri buluyor. Bir başka restoran Çınar plajına giden sahilde yer alıyor. Günlük balıklar içinde özellikle Lahos, etinin sıkı oluşu ve lezzetiyle damakta tat bırakıyor. Yücelen otelde konaklıyorsanız zengin açık büfe, hem göze hem mideye hitap ederken otelin ızgara köftesini özellikle öneriyoruz. Ünlü sabah kahvaltısı ise tek başına bir başka keyif. Muğla'dan geçişinizde yakınlarınıza alabileceğiniz en anlamlı hediye Marmaris çam balı olabilir.

NEREDE KALINIR?
Akyaka köyünde birçok pansiyon bulunuyor. Oteller arasında mimarisiyle dikkati çeken Yücelen Otel var. Nail Çakırhan imzalı Ula mimarisi örneği estetik otelde geniş bahçe binbir türlü çiçekle bezeli, botanik parkı görünümünde. Dağdan gelip otel alanı içinden geçen su kanalları hem otelde kalanların su sesinde uyuyup aynı sesle uyanmalarını sağlıyor, hem de soğuk kaynak suları alabalıkların gelişmesine olanak tanıyor. Bahçedeki ördeklerin arasından, su kaplumbağalarının bulunduğu kanaklardan küçük köprülerle geçip açık ve kapalı bölümlerin bulunduğu ve haftasonu canlı müzik yapılan restorana geliniyor. Bar, TV, oyun odası, toplantı salonu, lobi, yüzme havuzu bulunan tesisin bir kısmı Bungalow 85 odalı ve sahili plaj.